Amerikan çok uluslu yatırım bankası  JPMorgan Chase’in blockchain lideri kendi girişimini kurmak üzere bankadan ayrılacağını duyurdu.
Bankanın blockchain girişimleri sorumlusu olan Umar Farooq tarafından pazartesi günü gönderilen bir iç yazışmaya göre, JPMorgan’ın yetkili blockchain platformu Quorum’un yönetiminden sorumlu olan Amber Baldet, finans kurumunu terk ediyor.

Bazı çevreler tarafından ön etkili blockchain çalışmaları yapan kişilerden biri olarak görülen Baldet, JPMorgan’ın Blockchain Mükemmeliyet Merkezi 2015’te kurulduğunda merkezin başına geçmişti. Zcash’in arkasındaki şirket , Kripto Paralar ve Sözleşmeler İçin IC3 Girişimi ve  Kurumsal Ethereum İttifakı ile gerçekleşen iş birliklerini yöneten de Amber Baldet idi.

Bahsi geçen iç yazışmaya göre merkezdeki kıdemli ürün müdürü Christine Moy, Baldet’in pozisyonuna geçecek. Farooq yazışmada, Moy’un başından beri merkezde Baldet ile birlikte çalıştığını, JPMorgan’ın yatırımcı servislerinden sermaye piyasaları işletmelerine blockchain ürün geliştirme çalışmalarına da liderlik ettiğini belirtti.

Bir JPMorgan sözcüsü açıklamalarında şu sözlere yer verdi:

“Amber çok yetenekli ve ayrıca bugün sahip olduğumuz seçkin ekibi kurmamızda büyük katkıları bulunuyor. Kendi girişimini kurmak istemesini saygı ile karşılıyor, kendisine en iyi dileklerimizi sunuyoruz.”

Baldet’in sıradaki projesine dair ayrıntılar ise henüz açıklanmış değil.

Kaynak: https://koinbulteni.com/jpmorgan-chase-yetkilisi-kendi-blockchain-girisimi-icin-isten-ayrilacak-12410.html

Avustralya kripto para borsaları 3 Nisan itibarıyla yeni “kara para aklama karşıtı” düzenlemelere uymak zorunda, hükümetten onay alındı.
Avustralya İşlem Raporları ve Analiz Merkezi AUSTRAC’nin web sitesinde yayınlanan güncel bilgilere göre, “dijital para borsaları” artık otoritelerin çatısı altına girmek zorunda. Aynı zamanda çeşitli raporlama ve kimlik denetleme prosedürlerinden geçmeleri de mecburi olacak.

Avustralyalı otoritelerin yasalardaki kripto para kullanımında vergilendirme ve kimlik yönetimi konularındaki boşlukları doldurmak amacıyla bu adımı attığı biliniyor.

Dolandırıcılığın hızla artıyor olmasından beliren rahatsızlık dolayısıyla Avustralya Vergi Dairesi geçtiğimiz hafta kripto paralardan elde edilen kazançlara gelen vergi kesintilerinin nasıl yapılması gerektiği konusunda vergi mükelleflerinin önerilerini almak istemişti.

Güvenlik önlemlerinin yeniden şekillendirilmesi sebebiyle, borsalar kanunlara uygun çalışmak amacıyla şimdilik 4 ana düzenlemeye bağlı kalmalı:

Bir AML/CTF sistemi (kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele sistemi) kurmak ve devam ettirmek, kara para aklama ve terörizm finansman risklerini azaltmak ve yönetmek
Müşterilerinin kimliklerini belirlemek ve doğrulamak
Şüpheli durumları ve 10 milyon dolar ve fazlasını (fiziksel) içeren işlemleri AUSTRAC’ye bildirmek
7 yıl boyunca kayıt tutmaya devam etmek
6 aylık bir ödemesiz dönem yeni düzenlemelerin yapılmasını da beraberinde getirecek. AUSTRAC bu dönemde koşulları sağlayamayan kişi ve kurumlara karşı da daha müsamahakâr olacak.

“Politika ilkeleri dönemi” olarak adlandırılan 6 aylık süreç 3 Nisan 2018 itibarıyla başlıyor. Süreç boyunca AUSTRAC CEO’sunun ancak bir dijital para borsası (DCE) kurallara bağlı kalma konusunda yanlış adamlar attığı sürece yaptırımda bulunabileceği belirtildi.

Kaynak: https://koinbulteni.com/avustralyadan-yeni-kripto-para-borsalari-duzenlemeleri-12392.html

Dilip Rao girişim zirvesinde bünyesinde çalıştığı Ripple’dan bahsetti. Ripple, özellikle geçen seneki meteorik yükselişi göze alındığında, bir süredir kripto para meraklılarının akıllarında ön sırada yer alıyor. Bu sebeple girişim zirvesinde Dilip Rao‘nun kürsü zamanı geldiğinde, katılımcıların çoğu Ripple ve XRP kripto para birimi hakkında daha fazla şey öğrenebilmek için heyecanlandı.

Ripple’ın Vizyonu

Ripple, sınır ötesi işlemler gerçekleştiren bankalar için sürtünmeyi ortadan kaldıran benzersiz kapasitesi sayesinde kripto para birimi ve blockchain alanında öne çıkıyor. XRP defteri, bankalara blockchain protokolü ile birlikte çalışabilirlik sağlayacak şekilde çözümler sunuyor. Rao blockchainin defter teknolojisinin bankaların sınır ötesi işlemlerdeki hantal niteliğini çözmek için mükemmel bir uyum olduğunu belirtti. Temel olarak mevcut sistem hatalarla dolu. Sınır ötesi işlemler iki ila üç gün sürebiliyor ve buna rağmen başarısız olabiliyor. İşlemlerde %6 ila %12 arası başarısız olma olasılığı var.

Ripple şu anda farklı ülkelerdeki bankalar arasında aracı olarak hareket eden muhabir bankaların kullanımını ortadan kaldırarak, geleneksel finansal kurumlara birlikte çalışabilirlik, hız ve ölçeklenebilirlik avantajları sunuyor. Rao’ya göre:

Ripple, özellikle para göndermeyi değil, paranın alındığını teyit etmeyi sağlayan bir hizmet sunar.

Bankalar, farklı fiat varlıklarını tutmak yerine XRP kullanımı yoluyla herhangi bir fiyat dalgalanması ile uğraşmadan anında takas ve ödeme yapabilmektedir.

XRP ve Ripple Ayrımı

Piyasa şu anda dip seviyesinde olmasına rağmen Ripple’nin XRP kripto para birimi 2017’de %30.000 üzerinde bir fiyat artışıyla yükseliş trendine girmişti.

Dilip Rao’nun cevapladığı en ilginç sorulardan biri, Ripple (şirket) ve XRP (kripto para birimi) arasındaki ayrımdı. Ripple ve XRP arasında net bir ayrım olduğunu açıkladı, çünkü XRP, toptan satış finans kuruluşları tarafından kullanılması için dijital bir varlık olarak konumlandırıldı. Şu anda XRP, altın veya fiat para birimleri gibi öğeler için çıkarılabilecek bir yükümlülük defteridir. Dilip Rao ayrıca XRP’nin eşler arası bir kripto para birimi olmasının aksine, başlangıçta toptan satış amaçlı bankalar için tasarlandığını belirtmiştir.

Ripple’nin Geleceği

Rao, şu anda Ripple ağı için kayıtlı olan 100’den fazla banka olduğunu belirtti. Ancak henüz herhangi bir pratik uygulaması bulunmuyor. Bununla birlikte şirket teknolojiyi uygulamak için daha fazla bankaya ulaşmaya çalışıyor. Bankalar şu anda tereddütlü olsalar da, Rao Ripple’nin henüz emekleme döneminde olduğunu ve önemli bir değişimin zaman alacağını belirtti.

Kaynak: https://koinbulteni.com/blockchain-girisim-zirvesinde-dilip-rao-bunyesinde-calistigi-rippledan-bahsetti-11798.html

Kripto para madenciliğinde CPU’ların popülerliği yükseliyor. Güney Kore’de yatırımcılar Nvidia GTX 1080 ti gibi yüksek performanslı oyun grafik kartları ile donatılmış CPU’ları Zcash ve Ethereum gibi yerel borsalarda listelenen daha küçük kripto para birimlerinin madenciliğini yapmak için satın almaya başladılar.

Jooyeon Teknolojisi gibi yerel pazardaki bilgisayar üreticileri de CPU’ları piyasaya sürmeye başlıyor

Jooyeon Teknolojisi gibi yerel pazardaki bilgisayar üreticileri de, özellikle kripto para birimlerine göre tasarlanmış ve optimize edilmiş çok sayıda yüksek performanslı oyun çipleriyle donatılmış CPU’ları piyasaya sürmeye başladı. Jooyeon Technology geçtiğimiz günlerde, CPU’nun aşırı ısınmasını önlemek için minimum fan gürültüsü ve su soğutma sistemi ile çalışan bir grafik kartı olan 4 Nvidia GTX 1080 ti içeren bir işlemci olan Hash Guard’ı piyasaya sürdü.

Kripto para birimlerine minimum kaynak aktarma yeteneği nedeniyle CPU’lara olan talep artıyor

Yüksek performansına rağmen, Hash Guard’ın bir dezavantajı bedelidir. Apple tarafından üretilen dünyanın en pahalı işlemcilerinin biri kadar pahalı olan işlemci 8.000 dolardan daha pahalı. Yine de özelliklerinden ve en önemlisi, kripto para birimlerine minimum kaynak aktarma yeteneği nedeniyle, Güney Kore’de yüksek performanslı grafik kartlı CPU’lara olan talep artıyor.

Yatırımcılar geleneksel yatırımlardan madencilik faaliyetlerine geçiyor

Yerel bir medya kuruluşu olan EKN, kripto para piyasasında yer alan yatırımcıların, Bitcoin ve Ethereum gibi kripto para piyasalarındaki geleneksel yatırımlardan madencilik faaliyetlerine geçtiğini belirtiyor. Hash Guard gibi CPU’lar temel elektrik tüketimi ile normal bir evde kurulabildiği ve işletilebileceğinden, yatırımcılar önemli kaynaklar tahsis etmeden önemli ölçüde kârlı küçük ölçekli kripto para birimleri üretebilirler.

CPU’ları kullanma becerisi, CPU madencilerine yönelik talebin artmasına neden oluyor

Ülkenin en popüler CPU kripto para madencilerinden birinin üreticisi Jooyeon Technology’nin bir sözcüsü EKN’ye, birçok yatırımcının, başlangıçta madeni para teklifleri (ICO) tokenlerini kullanmak için CPU’ları kullanmaya başladığını söyledi ve sözlerine şunları ekledi:

Yurt içi bir PC üreticisi tarafından sağlanan satış sonrası servis garantisinden ve ücretinden ayrı olarak, kripto para madencilerini iş ve geçici kullanım durumları için normal CPU’ları kullanma becerisi, CPU madencilerine yönelik talebin artmasına neden oldu. Tüketicilerin büyük bir kısmı, ICO tokenlerinin fiyatının arttığını ve büyük beklentilere sahip CPU’larla birlikte madencilik tokenlerinin olduğunu umuyor.

CPU’ların, günde 24 saat çalışması durumunda Monero, Ethereum Classic, Zcash ve Bitcoin Gold gibi daha küçük şifreli kripto paralara sahip olunabilir

Jooyeon Technology’nin bir sözcüsü ayrıca, Hash Guard ve Nvidia grafik kartlarının gerisinde kalan CPU’ların da, günde 24 saat çalışması durumunda Monero, Ethereum Classic, Zcash ve Bitcoin Gold gibi daha küçük şifreli kripto paralara sahip olunabileceğini vurguluyor. Örneğin, sözcü AMD’nin Ryzen 7 ve RX570 ile donatılmış iki yönlü bir ev kripto para birimi madenciliği için CPU’nun, işlemci 24 saat için çalışıyorsa, günde 0.0032 Ether, 0.00158 Monero, 0.1 Ethereum Classic, 0.0062 Zcash ve 0.023 Bitcoin Gold’a üretebileceğini belirtiyor.

Kripto para madenciliğinde CPU’ların popülerliği kripto para piyasasındaki son gelişmeler nedeniyle arttı

Kripto para madenciliğinde CPU’ların popülerliği kripto para piyasasındaki son gelişmeler nedeniyle arttı. Güney Kore’deki CPU imalat sektöründeki analistler, Nvidia ve AMD’den gelen yüksek performanslı oyun çiplerine olan talebin, kripto para piyasasındaki son gelişmeler nedeniyle yükselişe geçtiğini belirtiyor. Ocak ayından beri, en büyük kripto para birimi, tüm zamanların en yüksek seviyelerinden yüzde 70’in üzerinde düşüş gösterdi.

Sonuç olarak, yatırımcılar kripto para piyasası için son derece değişken bir dönemde kar üretmek için alternatif yöntemler aramaya başlıyor. Ancak orta vadede, CPU’lar ve genel olarak CPU madenciliği ile ilgili sorunlar ortaya çıkabileceğinden, daha fazla ASIC madencisi Bitmain ve Samsung gibi şirketler tarafından piyasaya sürülüyor.

Çin Merkez Bankası Yuan riski nedeniyle kripto paralara odaklanıyor. Çin Merkez Bankası, ulusal paranın korunması amacıyla, kripto para birimlerini yakından takip edeceğini ve bu yıl en önemli önceliklerinden biri olacağını söyledi.

2018 yılı için üç öncelikten biri Çin Yuan’ını güvence altına almak

Perşembe günü yapılan açıklamaya göre, Çin Halk Bankası (PBoC), ülkenin ekonomik gelişimine yönelik düzenlenen konferans çağrısında bu yılki gündeminin genel hatlarını açıkladı. PBoC başkan yardımcısı Fan Yifei, merkez bankasının dijital para birimlerine yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının olumlu ilerlediğini belirtti. Ancak 2018 yılı için üç öncelikten birinin Çin Yuan’ını güvence altına almak olduğunu vurguladı.

Çin Merkez Bankası Yuan riski nedeniyle yeni düzenlemeler yapacak

Fan Yifei, merkez bankasının Çin Yuanı’nın güvenliğini sağlamak adına “çeşitli kripto paraları düzenleyeceğini”, bunu yapmak için de uygulanan düzenlemelerin daha da sağlam hale getirileceğini söyledi. Söz konusu açıklamalar, önümüzdeki dönemde kripto paralar için Çin’in planlarını pek açıklamamış olsa da, ajansın Çin’deki mali sağlığı zayıflatabilecek ilgili projelerin incelenmesinde aldığı geniş çaplı önlemlerin bir parçası olduğu belirtiliyor.

Zhou Xiaochuan kripto paraların Çin ekonomisine zarar verebileceğini düşünüyor

PBoC’nin eski başkanı olan Zhou Xiaochuan, Mart ayında kripto paralar hakkında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalarda kripto paralara yönelik olumlu görüşler mevcut değil. Zhou Xiaochuan kripto paraların Çin ekonomisine zarar verebileceğini bu nedenle de insanların kripto paralar üstünden yapılan spekülasyonlara karşı dikkatli olması gerektiğini belirtti. Ayrıca ülkedeki kolluk kuvvetlerinden sorumlu olan Kamu Güvenliği Bakanlığı Ocak ayında bir duyuru yayınladı. Bu duyuruda, Çin’de kripto paralar odaklı hileli yatırımların peşine düşüleceği belirtiliyor.

Kaynak: https://kriptoparahaber.com/cin-merkez-bankasi-yuan-riski-nedeniyle-kripto-paralara-odaklaniyor.html

Kolombiyalı uyuşturucu lordu Pablo Escobar’ın kardeşi Roberto Escobar, dietbitcoin (DDX) adı altında kendi alternatif Bitcoin hard forkunu yayınladı.

Roberto Escobar’ın dietbitcoin’le olan bağlantısı, Escobar Inc.’in Roberto Inc’ın yatırım şirketi olan The Inc.’in bugün TheNextWeb’e konuşmasıyla onaylanmış görünüyor.

Roberto De Jesús Escobar Gaviria’nın web sitesinde dietbitcoin hakkında 281 sayfalık PDF formatında “Roberto Escobar: Pablo Escobar’ın Dietbitcoin’i Gerçek Hikayesi” başlıklı bir belge bulunuyor ve söz konusu belgedeki bir alt başlık “, Roberto Escobar 100 $ milyar dolara sahip olunca kriptopara dietbitcoin ‘DDX’i piyasaya sürdü. ‘ şeklinde yer alıyor.

“Diğer Peru Düzlemi” ve “Noriega, Hain” başlıklı bölümleri içeren tam versiyonu okumak için zamanınız yoksa, ilgilenenler DDX’in ortaya çıkması için ivme oluşturan  plan taslağının (white paper) giriş kısmını indirebilirler.

 “Ben, Roberto De Jesus Escobar Gaviria, huzurlarınızda, Bitcoin’in Amerikan Hükümeti tarafından yaratıldığını iddia ediyorum ve bunu söyleyen son kişi olmayacağım. Dünya uyanacak. Dünya bunu onların yarattığını görecek. Ve bunu gördüklerinde, iş işden geçmiş olacak, ve CIA dünyanın bunu bildiğini öğrendiğinde, bütün paralarını satacak ve onlar Bitcoin değerini yok edecek. Bu yüzden dietbitcoin (DDX) adını verdiğim kendi kripto paramı yarattım.”

Dietbitcoin şu anda bir kitlesel satış  için zirve olarak 1 milyon DDX koini hedefliyen üç turluk İlk Para Teklifi (ICO) üzerinde çalışıyor. ICO ile ön satış öncesi ilk turda 2 $ değerinde toplam 300.000 koin, orijinal olarak listelenen 50 $’ lık bir satış fiyatı konulması müteakiben ikinci turda 100 $ ‘dan 300.000 koin ve 1000 $’dan 400.000 koin satılması planlanıyor.

Ancak tanıtımlara toplamda 1.8 milyonluk koin sayısı ile 21 milyonluk bir ticaret hacmi oluşturulacağı ifade edilmekte.

Roberto Escobar’ın kitabına göre, başlangıçta onun kripto para birimleriyle yaklaşması  Satoshi Nakamoto ile olduğunu söylüyor:

“Bir gün El Conejo’dan [rumuz]bir telefon geldi. El Conejo bana Satoshi Nakamoto ile konuştuğunu söylüyordu. O öyle bildiğiniz bir konuşma değildi. Şu anda Lima, Peru’da onunla birlikteyim dedi . ‘El Conejo, bu adamın kim olduğunu bilmiyorum, onu evime getirin.’dedim ”El Conejo da Tamam ”dedi.

Gazetelerde Bitcoin denen şu kripto parayla ilgili haberleri okumaya devam ettim. Nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Umrumda da değildi. Ta ki El Conejo beni tekrar arayana kadar. Bu sefer bana ‘kendi kripto paramızı yapıyoruz’ dedi. Ben anlamadım. Bitcoin’in kurucusunun  Pablo Emillio Escobar Gavirira ailesiyle bir kripto para yapmak istediğini söyledi. Tamam dedim. Anlaşmayı onaylıyorum. ”

Ancak Roberto Escobar, Nakamoto’nun bu yaklaşımının aslında ‘Amerikan Hükümeti tarafından Escobar Incorporated’a sızmak için kurduğu bir plan’ olduğunu iddia ediyor ve ekliyor, “Dietbitcoin “Americanos”  kullanıcıların satın alımları izlemesine izin vermeyecek kadar büyük bir para.”

Escobar da kripto para yaratma umuduyla kripto topluluğunda John McAfee gibi iyi bilinen bir figürle temas halindeydi, ama sonunda anlaşmayı “çok küçük” olduğu için reddetti.

“Ben bu küçük adamı hiç adamı sevmedim. Onu daha önce hiç duymamıştım. Kolombiya’da kimse ismini bilmiyor. Dünyanın onun hakkında bilgisi olup olmadığını bilmiyorum, ama ben onu bilmiyorum.

El Conejo’ya dedim ki: “Senden başka kimsenin tanımadığı biriyle nasıl bir şirket kurabilirsin?” El Conejo : “öyle değil” dedi. “Bana nasıl görünüyorsa öyledir” dedim. John McAfee…Onu hiç duymadım. İsmini hiç duymadım. Bu değersiz bir isim. İhtiyacın olan ismin benim ismim olduğunu biliyorsun. Bu adamın adı değil. ”

Robert Escobar, kitabında, Ethereum’un (ETH) kurucu ortağı Vitalik Buterin’in  Ethereum’u olduğunu neden muteber bir kripto para olarak görmediği, Buterin’in  genç yaşına bağlıyarak şöyle ifalerde bulunuyor:

“Ethereum tam bir aldatmacadır. Bu güzel bir teknolojidir, ancak küçük bir çocuk tarafından yaratılmıştır. Bu çocuğu kim önemsiyor? Umrumda değil. Buraya gelebilir ve benimle yüzyüze konuşabilir.  Ona efendim, “sen bir gringo’sun. Gringo paranın da umurumda olduğunu mu düşünüyorsun? Paraların da tokenların da umrumda degil ; tokenlarını alacağım hissine kapılma sakın .”

Bu yılın başlarında, bir başka büyük isim, aktör ve “zen ustası” Steven Seagal, adını “Satoshi Nakamoto’nun Orijinal Bitcoin” ninden daha  üstün veya daha gelişmiş bir versiyonu olarak belirten “Bitcoiin2gen” isimli yeni kripto para birimine ekledi. New Jersey Bitcoiin2gen’in ICO’sunu   “kayıt dışı menkul kıymetler” olarak değerlendirdi ve bu nedenle menkul kıymet yasalarının ihlal etmekten bir ihtar mektubu gönderdi.

---

Netflix´de yine gündem olan Pablo Escobarin kardesi Roberto Escobar sizce basarili olabilirmi? Bana göre kendini sadece maskara ediyor

Twitter kriptopara reklamcılarından reklam almayı reddeden son sosyal servis oldu. Şirket Reuters’e bu haftadan itibaren token satışları, ICO’lar ve kripto para cüzdanlarıyla ilgili reklamları önleyen yeni bir politika izleyeceğini açıkladı.

Kriptopara borsa reklamları da engellenecek – ancak bazı istisnalar var.

Facebook Ocak ayında bir yasak koymuştu, Google ise bu ayın başlarında Haziran ayından itibaren bu tür reklamları yasaklayacağını açıkladı.

Twitter yeni izleyeceği politikayı şu sözlerle açıkladı: “Twitter topluluğunun güvenliğini sağlamaktan sorumluyuz. Bu nedenle, kriptoparayla bağlantılı Twitter reklamlarına yeni bir prensip getirdik. Bu prensip altında, ICO’lar ve token satışlarının reklamları küresel anlamda engellenecek. Sektör geliştikçe bu politikayı tekrarlamaya ve geliştirmeye devam edeceğiz.”

Şirket sözcüsü reklam politikaları sayfalarını yakın zamanda güncelleyeceklerini söyledi. Bu yazı yazıldığı sırada son güncelleme 30 Eylül’de gerçekleşmiş durumda.

Bu tarihten sonra Twitter kriptopara bağlantılı sahtekarlıklar ve riskler tüm dünyadaki düzenleyiciler tarafından duyurulurken kripto reklamlarını platformunda yayınladığı için eleştirildi. Bu yüzden Twitter’ın politikasını gözden geçirerek değiştirmesi bu bakımdan olumlu bir gelişme.

Twitter aynı zamanda kripto dolandırıcılıkları önlemek adına bazı eylemlere girişti. Bu ayın başlarında yayınlanan habere göre Twitter bazı kullanıcıların hesabını kriptoyu teşvik ettiği için askıya almıştı – bu çaba belli ki dolandırıcıların platformu kullanmasına bir önlem olarak alınmıştı.

Ancak şu anda, mevcut reklam politikası güvensiz ve aldatıcı reklamları ve/veya yanıltıcı iddialarda bulunan reklamları yasaklasa da, kripto reklam politikası hakkında yorum yapmak için biraz erken.

Yine de platform bazında kripto reklamlarına engel getirmek piyasalar düzgün bir şekilde düzenlenene kadar oldukça mantıklı bir karar.

Anlıyoruz ki Twitter’ın yeni kripto reklamları politikaları endüstri geliştikçe gözden geçirilmeye devam edilecek.

Ve ICO’lar/token satışları küresel anlamda yasaklandıkça borsalar ve cüzdan hizmetleri için bir esneklik payı bulunacak – sadece belli başlı borsalarda listelenen ve halka açık bir şirket tarafından sağlananlar Twitter reklamlarında bulunabilecek.

Belirli bir piyasada daha fazla kısıtlama getirilebilir – örneğin borsalar FSA (Finansal Hizmetler Yetkili Makamı) tarafından düzenlenerek böylece reklamlarda yer alması sağlanabilir.

---

Evet arkadaslar sizce bu yasaklar gereklimi? Bence yasaklar cözüm olamaz ama piyasada elbet yanlis giden durumlar var... Ön sirada dolandirma ve sahte projeler...