Altcoins Talks - Cryptocurrency Forum
Local => Kripto Para Türkçe Forumları (Turkish) => Ekonomi => Topic started by: trendcoin on March 29, 2019, 11:03:52 PM
-
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ekonomik verilerle dolardaki yükselişin açıklanamayacağını söyledi. Ateş, “Bizde seçim gibi bir belirsizlik de buna eklendi. İşe yapısal olarak baktığımızda TL üzerinde çok yüksek bir baskı olması seçime rağmen ekonomik altyapısı olan bir olay değil. Türkiye'de büyüme yavaşladı. Büyümeyen bir ekonomide üstüne bir de cari açığın en düşük olduğu bir dönemde dolar ve Euro gibi para birimleri karşısında TL'nin çok ucuzlaması ekonomik nedenlerle açıklanacak bir olay değil. Kur artışını seçim ve jeopolitik riskler tetikledi” diye konuştu.
Türkiye'nin çok dinamik muazzam gücü olan bir ülke olduğunu belirten Hakan Ateş, dolar artarken alanların elinin yanabileceğini söyledi. Ateş, “Hemen panikleyip dolar alın döviz alın demek de zarar verebilir. Biraz bunu iyi hesap etmek lazım. Bakarsın bir anda ortalık sütliman olur. Elinde pahalıdan aldığın dolarla da kalabilirsin” uyarısında bulundu. S400 füzeleri gibi jeopolitik risklerin olduğunu belirten Ateş, “ABD bizim Rusya'dan S400 almamızı istemez. Coğrafyamız bizim için hem yükümlülük hem de bir avantaj. Milli birlik ve beraberlik içinde seçimi yapıp demokratik bir hukuk gayretini sürdürmeliyiz” dedi.
FAİZ BEKLENENDEN HIZLI DÜŞTÜ
Türkiye'nin 2019'un başından beri bir iyi bir de kötü olayla karşı karşıya olduğunu söyleyen Ateş, iyi haberi, faizlerin umulandan hızlı düşmesi olarak özetledi. Ateş’e göre hızlı düşüşte Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ve bankaların dayanışma içerisinde çalışması etkili oldu. Böylece fonlama maliyetlerinin umduklarından daha hızlı düştüğünü belirten Ateş, “Ağustostan sonra yüzde 30-33’leri gören faiz, şimdi yüzde 19-21 aralığında” dedi. Ateş’e göre kötü haber ise dünyadaki genel konjonktür ve kendi bölgesel konularımızda göz önüne alındığında dış fonlamanın eskisi kadar bol, geniş kapsamlı ve uzun vadeli olmaması olarak özetlendi.
Bankacılık sektörünün hala likiditesini koruduğunu, bilançosunun da güçlü olduğunu belirten Ateş, esas itibariyle 2018'de ortaya çıkan hadisenin ne 1980'lerdeki ne 94'lerdeki ne de 2001 krizine benzemediğini, buradaki temel farklılığın şirketlerin 210 milyar liralık açık pozisyonu olduğunu aktardı. Ateş, “Bu açık pozisyon riskinin kur 7'ye çıktığında ekonomiye verdiği zarar 700 milyarın üzerindeydi. Kur 5’li seviyelere gelince zarar 350 milyar liralara geldi” dedi. Ateş, Türkiye’de şirketler borçluyken devletin borcu bulunmadığını da söyledi.
KAYNAK: https://www.haberturk.com/dolar-artarken-alanlarin-eli-yanabilir-2417050-ekonomi