Altcoins Talks - Cryptocurrency Forum
Local => Kripto Para Türkçe Forumları (Turkish) => Ekonomi => Topic started by: alidurmaz on July 25, 2018, 05:33:54 PM
-
1- Şimdi parası olmayanların bilmediği ama çok parası olanların gayet iyi bildiği bir sistemden başlayayım:
Dolar alabilmek için elinizde TL olması şart. TL olmadan dolar alamazsınız..
Elinizde yüklü miktarda dolar var. Ve bu dolarlar bankada. Bankaya bu dolarları teminat gösterip, TL kredi çekiyorsunuz. Çektiğiniz TL ile gidip dolar alıyorsunuz. Sonra o dolarları yeniden teminat gösterip yine TL kredi çekiyorsunuz. Sonra o TL ile yeniden dolar alıyorsunuz. Bu sistem bu şekilde devam edip gidiyor. Ve sonra Dolarından yeteri kadar para kazandığınızı görüp yeter diyorsunuz. O zaman da Doları bozdurup kredilerinizi kapatıyorsunuz.
Bir ay içerisinde bankaya %2 faiz ödüyorsunuz ama dolardan %10 veya daha fazla voleyi vuruyorsunuz.
Bu sistemi engellemeden dövize dur diyemezsiniz.
Kısaca kendi paramızla kendimizi vuruyoruz.
Birde Doların yüksekliğinden ziyade oynaklığı büyük sorun. Kısa zamanda çıkıp inen dolar iyi para kazandırır. Oynaklığı gidermek için, Yukarıda anlattığım sistemi durdurmanız gerekiyor. Yoksa her zaman Doları teminat gösteren gider TL kredi çeker ve dolar alır. Ve ekonomimizle bilya boncuk gibi oynar..
2- Reel sektöründe (sanayi, tarım, hayvancılık, teknoloji vs) Üretimin olmaması. Üretmezseniz ithalat yapmak zorundasınız, ee bunada döviz ihtiyacı var. Katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundasınız. 1 kilosu 1 olan ürünlerde değilde 1 kilosu 1 milyon olan ürünler. (buna çok ciddi örnekler verebilirim)
3- İhracatın az olması. Yurtiçindeki ticareti ben hep şuna benzetirim. 10 tane kardeş var. Ve bu 10 kardeş ticaretlerini hep bir birleri ile yapıyorlar. Dışardan hiç kimseye mal alıp satmıyorlar. Kendi içlerinde dönüp duruyor. Görünürde hepsi para kazanıyormu? evet kazanıyor. Peki ya gerçekte? 10 kardeş bir birlerini kandırmaktan başka birşey yapmıyorlar. O ailenin para kazanabilmesi için dışardan para girmesi lazım. Girmiyorsa kusura bakmasın kimse sistem tıkanır. Para suyunu çeker ve ellerinde mallarda patlar. Ülke ekonomisi için de böyle. Dışarıya ürün satmıyorsanız para kazanamazsınız. Ve karşılıksız para basmak zorunda kalırsınız.
Şimdilik bu kadar, aklıma geldikçe ve yorumlarda katkı görürsem yorum yapanın ismiyle güncelleyeceğim.
-
Örneklerle açıklamanız gayet zihin açıcı olmuş, birde TL nin değer kaybetmesinde Japon ev kadınlarının etkisinden bahsediliyor. Bu konu hakkında bilginiz varsa duymak isterim. Bu arada yanlış görmediysem, ekonomi eğitimi aldınız değil mi?
-
Doların yükselme sebebi aslında çok basit.
Ülkeye giren döviz < Ülkeden çıkan döviz olduğu sürece ki buna cari açık deniliyor, dolar yükselir.
Hiç bir şey üretmeyip, her şeyini yurt dışından alıyorsan, bunu bir noktaya kadar borçla finanse edebilirsin (şu an yaptığımız ama patlamak üzer olan yol bu) bir noktada borç alamaz duruma gelirsin ve ekonomi patlar (malesef sıradaki)
Dolayısıyla tüketim toplum olmayı bırakıp üretim toplumu olmamız gerekiyor ama biz parayı betona gömmeye devam ediyoruz.
-
Örneklerle açıklamanız gayet zihin açıcı olmuş, birde TL nin değer kaybetmesinde Japon ev kadınlarının etkisinden bahsediliyor. Bu konu hakkında bilginiz varsa duymak isterim. Bu arada yanlış görmediysem, ekonomi eğitimi aldınız değil mi?
Malesef ekonomi eğitimi almadım. Lakin yıllardır dolar altın ve euro konusunda yatırımlar yaptım. Borsa ve bitcoin işine yeni başladım sayılır. Japon kadınları hakkında çok fazla bir bilgim yok. Şu kadarını söyleyebilirim Japon ev hanımları tasaruuf yapan ve bu tasarrufları yatırım olarak değerlendiren kişiler. Ve şuanda ülkenin ekonomik durumuna güvenmedikleri içinde TL ye yatırım yapmaktan vazgeçmişler. Ve buda dolar alıp paralarını başka ülkelere çıkarmaları demek. Sanıyorum doların yükselmesinde bununda etktisi var.
-
Doların yükselme sebebi aslında çok basit.
Ülkeye giren döviz < Ülkeden çıkan döviz olduğu sürece ki buna cari açık deniliyor, dolar yükselir.
Hiç bir şey üretmeyip, her şeyini yurt dışından alıyorsan, bunu bir noktaya kadar borçla finanse edebilirsin (şu an yaptığımız ama patlamak üzer olan yol bu) bir noktada borç alamaz duruma gelirsin ve ekonomi patlar (malesef sıradaki)
Dolayısıyla tüketim toplum olmayı bırakıp üretim toplumu olmamız gerekiyor ama biz parayı betona gömmeye devam ediyoruz.
Betona gömme konusunda kısmi olarak haklısınız. Benimde çok tasvip ettiğim şeyler değil. Ama birde şu açıdan bakmakta fayda var: Diyelim ki yabancısınız ve Türkiye piyasasını araştırıp yatırım yapmayı düşünüyorsunuz. Fizibilite raporu hazırlanırken, 1. Fabrika arazi fiyatları (sanayi bölgeleri) 2. Lojistik maliyetleri( ulaşım alt yapı sevkiyat) 3 işçilik maliyetleri vs. İşte bu tür şeyleri göz önüne aldığınızda yapılan yol ve alt yapının gereksiz olmadığını görürsünüz. Ama resmi ve özel konut yapımı malesef ciddi israf boyutuna ulaştı. Buna dur demek lazım
-
Doların yükselme sebebi aslında çok basit.
Ülkeye giren döviz < Ülkeden çıkan döviz olduğu sürece ki buna cari açık deniliyor, dolar yükselir.
Hiç bir şey üretmeyip, her şeyini yurt dışından alıyorsan, bunu bir noktaya kadar borçla finanse edebilirsin (şu an yaptığımız ama patlamak üzer olan yol bu) bir noktada borç alamaz duruma gelirsin ve ekonomi patlar (malesef sıradaki)
Dolayısıyla tüketim toplum olmayı bırakıp üretim toplumu olmamız gerekiyor ama biz parayı betona gömmeye devam ediyoruz.
Betona gömme konusunda kısmi olarak haklısınız. Benimde çok tasvip ettiğim şeyler değil. Ama birde şu açıdan bakmakta fayda var: Diyelim ki yabancısınız ve Türkiye piyasasını araştırıp yatırım yapmayı düşünüyorsunuz. Fizibilite raporu hazırlanırken, 1. Fabrika arazi fiyatları (sanayi bölgeleri) 2. Lojistik maliyetleri( ulaşım alt yapı sevkiyat) 3 işçilik maliyetleri vs. İşte bu tür şeyleri göz önüne aldığınızda yapılan yol ve alt yapının gereksiz olmadığını görürsünüz. Ama resmi ve özel konut yapımı malesef ciddi israf boyutuna ulaştı. Buna dur demek lazım
Yapılan yol (demiryolu tercih edilseydi gerçi çok daha iyi olurdu) ve altyapı kısmı değil problem olan. Paranın ucuz olduğu dönem (parasal genişleme dönemi) doğru düzgün fabrikalar yapılmasının yerine her yere dikilen ve dikilmeye devam edilen binalar. Şu an o genişleme daralmaya döndü ve gelenler gidiyor halbuki biz hepsini dağa taşa diktiğimiz hayalet binalara harcadık.
-
Doların yükselme sebebi aslında çok basit.
Ülkeye giren döviz < Ülkeden çıkan döviz olduğu sürece ki buna cari açık deniliyor, dolar yükselir.
Hiç bir şey üretmeyip, her şeyini yurt dışından alıyorsan, bunu bir noktaya kadar borçla finanse edebilirsin (şu an yaptığımız ama patlamak üzer olan yol bu) bir noktada borç alamaz duruma gelirsin ve ekonomi patlar (malesef sıradaki)
Dolayısıyla tüketim toplum olmayı bırakıp üretim toplumu olmamız gerekiyor ama biz parayı betona gömmeye devam ediyoruz.
Betona gömme konusunda kısmi olarak haklısınız. Benimde çok tasvip ettiğim şeyler değil. Ama birde şu açıdan bakmakta fayda var: Diyelim ki yabancısınız ve Türkiye piyasasını araştırıp yatırım yapmayı düşünüyorsunuz. Fizibilite raporu hazırlanırken, 1. Fabrika arazi fiyatları (sanayi bölgeleri) 2. Lojistik maliyetleri( ulaşım alt yapı sevkiyat) 3 işçilik maliyetleri vs. İşte bu tür şeyleri göz önüne aldığınızda yapılan yol ve alt yapının gereksiz olmadığını görürsünüz. Ama resmi ve özel konut yapımı malesef ciddi israf boyutuna ulaştı. Buna dur demek lazım
Yapılan yol (demiryolu tercih edilseydi gerçi çok daha iyi olurdu) ve altyapı kısmı değil problem olan. Paranın ucuz olduğu dönem (parasal genişleme dönemi) doğru düzgün fabrikalar yapılmasının yerine her yere dikilen ve dikilmeye devam edilen binalar. Şu an o genişleme daralmaya döndü ve gelenler gidiyor halbuki biz hepsini dağa taşa diktiğimiz hayalet binalara harcadık.
Bu dediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Malesef inşaat sektörü üzerinden büyüdük ve bu çok iyi olmadı. Fabrika sahipleri bile kendi işlerini bırakıp inşaat sektörüne yatırım yaptı. Ve sonuç bugünleri gördük. Yeni hükümetten (Maliye ve Tarım hariç) ümitliyim. İŞi bilen insanları bakan yaptı. İnşallah güzel şeyler yaşarız. Buna hepimizin çok ihtiyacı var.
-
Doların yükselme sebebi aslında çok basit.
Ülkeye giren döviz < Ülkeden çıkan döviz olduğu sürece ki buna cari açık deniliyor, dolar yükselir.
Hiç bir şey üretmeyip, her şeyini yurt dışından alıyorsan, bunu bir noktaya kadar borçla finanse edebilirsin (şu an yaptığımız ama patlamak üzer olan yol bu) bir noktada borç alamaz duruma gelirsin ve ekonomi patlar (malesef sıradaki)
Dolayısıyla tüketim toplum olmayı bırakıp üretim toplumu olmamız gerekiyor ama biz parayı betona gömmeye devam ediyoruz.
Betona gömme konusunda kısmi olarak haklısınız. Benimde çok tasvip ettiğim şeyler değil. Ama birde şu açıdan bakmakta fayda var: Diyelim ki yabancısınız ve Türkiye piyasasını araştırıp yatırım yapmayı düşünüyorsunuz. Fizibilite raporu hazırlanırken, 1. Fabrika arazi fiyatları (sanayi bölgeleri) 2. Lojistik maliyetleri( ulaşım alt yapı sevkiyat) 3 işçilik maliyetleri vs. İşte bu tür şeyleri göz önüne aldığınızda yapılan yol ve alt yapının gereksiz olmadığını görürsünüz. Ama resmi ve özel konut yapımı malesef ciddi israf boyutuna ulaştı. Buna dur demek lazım
Yapılan yol (demiryolu tercih edilseydi gerçi çok daha iyi olurdu) ve altyapı kısmı değil problem olan. Paranın ucuz olduğu dönem (parasal genişleme dönemi) doğru düzgün fabrikalar yapılmasının yerine her yere dikilen ve dikilmeye devam edilen binalar. Şu an o genişleme daralmaya döndü ve gelenler gidiyor halbuki biz hepsini dağa taşa diktiğimiz hayalet binalara harcadık.
Bu dediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Malesef inşaat sektörü üzerinden büyüdük ve bu çok iyi olmadı. Fabrika sahipleri bile kendi işlerini bırakıp inşaat sektörüne yatırım yaptı. Ve sonuç bugünleri gördük. Yeni hükümetten (Maliye ve Tarım hariç) ümitliyim. İŞi bilen insanları bakan yaptı. İnşallah güzel şeyler yaşarız. Buna hepimizin çok ihtiyacı var.
Fabrika sahipleri, fabrikalarını yıkıp yerine toplu konut diktiler :)
Malesef sizin iyimserliğinize sahip değilim. Gerçi maliye hariç ümitliyim demişsiniz de, zaten tüm olay maliyede bitiyor :) Neyse umarım her şey benim beklentimin tersinde gerçekleşir.
-
Üretim ve ihracat kapasitesi düşük olan tüm ülkelerde dolar zaten yüksektir ve yükselmeye de devam eder. Ana sebeplerden biri bu diğeri de ülkenin ekonomik gücü ve dünya pazarındaki yeri eğer dünyada sözü dinlenen bir ülke iseniz dolar karşısında güçlü durmayı başarırsınız
-
Amerika dolar basıp tüm dünyayı dolara boğdu. Bu süreçte biz ne yaptık, bu ucuz dolarlarla ucuzdan kredi dağıttık. Beton ekonomisini gelişim olarak gösterdik. İnsanımızın genel yatırım şeklidir, ev alır, değerlenince satar. Bir dönem tatlı karlarla şekere üşüşen sinekler gibi insanlar akın akın kredi çekip betona yatırım yaptı. Asgari ücretli adam krediyle İphone'u cebine koydu; kredi çeken aslında çapına uygun olmayan lüks araçları almaya başladı. Sonuç: Ülkenin dış borcu 428 Milyar dolara ulaştı. Kasada ne kadar var: 70 milyar dolarcık. Paralar nerede, betona gömdük.
Ben kendi adıma hiç umutlu değilim. Bundan sonrası daha fazla vergi artışı ve geleceğinden endişe duymak. Acilen devlette liyakat sistemine geri dönüp işin uzmanlarının göreve getirilmesi gerekiyor. Bu olursa belki on yıl sonra bir şeyler iyi yönde değişebilir.
-
Ekonomide acil yapılması gerekenler.
1. Vergide adaleti sağlamak
2. İthal ettiğimiz ürünlerin Türkiye'de üretilmesi için teşvik çalışmalarına başlamak. (1 firmaya değil bu işi yapmak isteyen ve yapabileceğini kanıtlayan herkese)
3. Ucuz tüketici kredisi yerine ucuz üretim kredisi vermek ve bunu sıkı takip etmek.
4. İhracat yapan firmaları ödüllendirmek.
-
Aslında dalgalı kur rejiminde bu tarz bir kur krizi yaşamak için de ekstra becerikli olmak gerekiyor.
Bu konuda da kendimizle ne kadar övünsek az.
-
Eyy ABD sen kimsin yaa sen kimsin! dış mihrakların oyunları bunlar arkadaşlar inanmayın, dolara yatırım yapan yaya kalır benden demesi!