Altcoins Talks - Cryptocurrency Forum

Local => Kripto Para Türkçe Forumları (Turkish) => Off-Topic(Konu Dışı) => Topic started by: alidurmaz on October 03, 2018, 05:34:52 PM

Title: Fatih Altaylı Ali Veli, Veli Ali
Post by: alidurmaz on October 03, 2018, 05:34:52 PM
Ali Veli, Veli Ali

Diyorsunuz ki, “McKinsey ile yapılan anlaşma hakkında ne düşünüyorsunuz?”
‘Diyorsunuz ki’den kastım okurlar, yani sizler.
Madem merak ediyorsunuz söyleyeyim.
Bu konuda siz soruncaya kadar hiç düşünmedim.
Çünkü düşünecek bir şey yok.
O kadar açık ki, düşünmeye gerek yok.
Zaten Bakanlık adına yapılan açıklamada bizim düşünmemize gerek kalmayacak kadar net söylenmiş her şey.
“Türkiye’nin performansını denetleyecek” McKinsey.
Bu açıklamadan sonra düşünmeyi gerektirecek bir durum yok.
Herkesin hemfikir olduğu, Barclays Bank’ın yeni açıkladığı raporunda da görüldüğü bir şekilde Türkiye’nin çok ciddi bir dış kaynak açığı var.
Bu kaynağın mümkün olacak en düşük maliyetle Türkiye’ye yönlendirilmesi lazım.
Ancak yabancı finans kurumları, bu konuda Türkiye’nin belirli bir denetim altında olmasını istiyorlar.
Bir anlamda bir şirkete kredi verecek bankaların o şirketin mali tablolarını görmek istemeleri gibi bir durum.
Bu yüzden de Türkiye’nin mali disiplinin denetlenmesini ve bunun raporlanmasını istiyorlar.
Normalde bu işleri Türkiye, IMF üzerinden hallederdi.
IMF, Türkiye’ye küçük bir miktar kredi verir ama asıl olarak finansal yatırımcılardan gelecek fonlar için “IMF’in ülkede yaptığı düzenli denetim” bir garanti olurdu.
Gelecek yatırımcı bilirdi ki, Türkiye’nin bir programı var, bu programa uyulursa verdikleri paraları geri almaları mümkün.
Şimdi Türkiye’de IMF alerjisi olduğu için, Türkiye IMF denetimini kabul etmiyor.
Yabancı yatırımcılar ve finansörler de diyorlar ki, “Tamam da birisi denetlesin.”
İşte MCKinsey’in yapacağı budur.

***

McKinsey’in sicili

Bir diğer soru McKinsey güvenilir bir kurum mu?
Tabii bu soruya ben gülerim.
Güvenilir ne demek ya da kim güvenilir!
Ortalıkta pek çok laf dolaşıyor.
Özellikle de McKinsey’in yönetim danışmanlığı verdiği Enron’un büyük bir skandalla batmış olması.
Enron skandalını o günlerde çok yazdım.
Enron’un batışında McKinsey’den daha büyük rezalete imza atan uluslararası denetim şirketi Arthur Andersen’di.
Arthur Andersen’i ben Türkiye’deki bankacılık krizinde gündeme getirmiş ve “Bunca banka batarken bunların sözde denetimini yapan Arthur Andersen ne halt ediyordu” diye günlerce yazmıştım.
Enron giderken beraberinde Arthur Andersen’i de götürdü.
McKinsey’in sicilindeki kara sayfa bana göre Enron rezaleti değildir.
Rockefeller’in kurulumuna büyük katkı sağladığı Chicago Üniversitesi profesörü McKinsey tarafından 1926 yılında, askeri müteahhitleri denetlemek amacıyla kurulan şirket hızla büyüyerek dünyanın en büyük muhasebe ve yönetim danışmanlığı şirketi haline geldi.
Büyük buhran sırasında ya da hemen ertesinde 1932 yılında New York ofisini açtı.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise Avrupa’da da sıkı bir örgütlenme içine girdi.
McKinsey’in sicilindeki en kara iki leke ise bir “insider trading” suçlaması ve Güney Afrika’da karıştığı bir skandaldır.
Şirketin en üst düzey yöneticisi olan Rajar Gupta, “Galleon Skandalı” olarak bilinen bir içerden bilgi alma suçlaması sonrası 6 yıl önce FBI tarafından tutuklandı.
Güney Afrika’da geçen yıl patlayan skandal ise halen sürüyor.
Her iki skandaldan sonra şirket kendi içinde yeni kurallar belirleyerek pislikten kurtulmaya çalıştı.
Ama insanın olduğu yerde güven meselesi her zaman sorgulanır.

***

Değişmeyiz biz

Dolar kuru 7 TL’yi bulur bulmaz, bizim “yerli ve milli” olmakla övünen pek çok üreticimiz, üretip sattıkları pek çok ürüne “yerli ve milli” bir dolar zammı yaptılar.
Kur artışını aynen yansıttılar.
Dedik ki, “Ayıptır ama normaldir. Sadece gramajlarla oynayıp tüketiciyi yanıltmayın”
Fakat 7 TL’ye kadar çıkan dolar o günden bu güne 6 TL’nin altına indi.
Yani hemen hemen yüzde 15 civarında geriledi.
Ancak kur bahanesiyle yapılan zamlar yerli yerinde kaldı.
Şimdi deniyor ki, “Stokçuları şikayet edin”
Bu da beni gençliğime götürdü.
O zamanlar pek bir önemliydi stokçu meselesi.
Dönüp dolaşıp aynı yere gelmişiz.
Değişmiyoruz belli ki!

***

Sosyal kötüler

İnsan sosyal medyada kimi takip eder?
Sevdiği, beğendiği, hoşlandığı birini değil mi?
Bu beğeni fikirlere olabilir, tarza olabilir, kişiliğe olabilir, giyim kuşama olabilir.
Beğenmiyorsan izlemezsin olur biter.
Ama çağımızda durum tam tersi.
İnsanlar birini “hakaret etmek” için takip ediyorlar.
Hele ki kadın gaddarlığı inanılmaz.
Bir kadını sosyal medyada takip edenlerin o kadına hakaretleri insanlık dışı.
Yüzüne söyleyemeyeceği ne kadar laf varsa saydırıyor.
Son kurban Buse Terim olmuş.
Tavsiyem hiç ciddiye alıp üzülmemesi.
“Ha…. “ ile başlayan bir cümle kurup devam etsin.
Sosyal medya kötülüğü ile mücadele etmenin başka yolu yok.

***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sosyal medyadaki hakaretlere yanıt vermenin sokaktaki köpeklere havlamakla aynı şey olduğunu anladığımız zaman.

Fatih Altaylı
https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/2165290-ali-veli-veli-ali
Title: Re: Fatih Altaylı Ali Veli, Veli Ali
Post by: Marshal on October 04, 2018, 12:57:37 PM
1. Adam Ekonomi bakanına yol vereceğine hala daha allem kullem yok şöyle yok böyle yapmaya devam ediyor sırf damadı diye buna dair bir konu açtım McKinsey = Modern Düyûn-ı Umûmiye isteyen tarihi açıp okuyabilir ben değil tarih söylüyor neyin ne olduğunu...

2. Kur farkını fırsatçılığa çevirip abartı zam yapanları tabi ki onaylamıyorum ama yerli ve milli diye övünen şirketlerin %100'ü illa ki dışarından bir parça, malzeme vb. eşya ithalatı yapıyorlar ; bu şeyler onlara kur bazında yüksek fiyatlı gelince illa ki fiyata yansıtacaklardır...

3. Fatih Altaylı çok fazla bilmesin bakalım eskiden sadece bunların boruları ötüyordu tv ekranlarından, radyolardan vs. sadece bunların söylediklerini duyuyor karşılık veremiyor, eleştiremiyor, hak ediyorsa küfür edemiyor ve deliriyorduk... Şimdi durum farklı herkes sosyal medya sayesinde söz sahibi oldu ve bu ünlücükler alışık olmadıkları şekilde her söyledikleri söze ve yaptıkları davranışa yorum alıyorlar... Ağırlarına gidiyorsa bu tiplerin işlerine gelmiyorsa açmasınlar sosyal medya hesabı yada gizli kullansınlar profilleri eş dost akrabayı eklesinler...
Title: Re: Fatih Altaylı Ali Veli, Veli Ali
Post by: dpektemek on October 05, 2018, 02:46:43 PM
Size bir fıkrayla cevap vermek istiyorum.
Şanlıurfa’lı ağanın biri dünyayı gezip göreyim demiş. Her yolculuğundan sonra köylüyü kahvede etrafına toplayıp, gezip gördüklerini anlatırmış ki marabasının da vizyonu genişlesin...

Köylü başlamış sormaya;
- Ağam bu sefer nere gettin?
- Afrike’ye getmişem.
- Ağam Afrike’de ne yaptin?
- Safariya çıkmişem.
- Hele bu sefari ne ola ki?
- Hele arabaya biniysen, araziye ovaya çıhiysen, bi heyvan göriysen, peşinden arabayı suriysen, heyvana yetişip tüfek ile vuriysen.

- Ağam sen hiç heyvan vurdiiin?
- Heee vurdim.
- Ne vurdin?
- Zebra vurdim.
- Ağam hele bu zebra ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee.
- Aha eşeğin siyah beyaz çizgili olanı.
- Abooov..

- Ağam başka ne vurdin?
- Zürefa vurdim.
- Hele bu zürefa ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee.
- Aha o eşeğin bacakları iki metre, boynu üç metre olanı.
- Abooov...

- Ağam başka ne vurdiiin?
- Gergedan vurdim.
- Hele bu gergedan ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee..
- Aha o eşeğin derisi biraz kalın olani. Bir de burnunda iki tane boynuz vardir.
- Abooov..

- Ağam başka ne vurdin?
- Piton vurdim .
- Ağam bu piton ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee .
- Eşeğinkini bilisen?
- Heee .
- Aha onun dört metre olani ama eşek yoktir. 😊

*
Gelelim bizim meseleye..
- Siz IMF'yi biliyseniz ?
- Hee..
- IMF'ninkini biliyseniz?
- Hee..
Aha işte! Mc Kinsey onun 4 metre olanıdır ama IMF yoktir
Title: Re: Fatih Altaylı Ali Veli, Veli Ali
Post by: Kritkarika on October 16, 2018, 08:13:37 PM
Ulkemizde hicbirşey üretmeyip dolar yükselince bu hale gelmemiz normal. Ben hala daha kotuye nasıl gitmedigimizi düsünüp sukur ediyorum. Umarım biranonce bu kabustan uyanırız kendimize geliriz silkelenip. Uretmeyen toplumlar bu hale gelmeye mahkum.