Altcoins Talks - Cryptocurrency Forum
Local => Kripto Para Türkçe Forumları (Turkish) => Ekonomi => Topic started by: Erhan5532 on October 15, 2018, 02:27:45 PM
-
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın orkestrasyonunda, Ticaret, Enerji, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın katkılarıyla yürütülecek olan ‘Enflasyonla Topyekûn Mücadele’ Programı’nın detayları, fiyat istikrarı adına yürütülen ‘dengeleme- disiplin’ sürecine 4 önemli noktadan olumlu yönde etkide bulunacak. Birincisi, 1970’ler, 80’ler ve 90’lar Türkiye’sinin enflasyonla mücadele konusunda beklenen başarıyı yakalayamamış olmasının en temel gerekçelerinden birini ‘fiyat belirleme alışkanlıklarındaki bozulma’ oluşturmaktaydı. Son 15 yılda, iş dünyasında, reel sektörde fiyat belirleme alışkanlığında önemli bir düzelme ve disiplin gözlemekteydik.
Firmalarımız, şirketlerimiz, ticaret erbabımız, küresel rekabette başarılı olmak adına yurt içi ve yurt dışında doğru fiyatlandırma davranışları sergilemekteydi. Ancak, bilhassa son 6 ayda, özellikle de son 3 ayda, tüm ekonomi paydaşlarının fiyat belirleme alışkanlıklarında bir bozulma emaresi baş göstermişti.
Bu nedenle, MÜSİAD ve TÜSİAD’dan başlayarak, Türk iş dünyasının geniş bir kesimini temsil eden STK’ların, sektör STK’larının, finans sisteminin önemli aktörleri olarak TBB, TKBB, TSPB ve TFKB gibi öncü birliklerin elini taşın altına koydukları bir ‘topyekûn mücadele’ programı ve 3 ay boyunca tüm paydaşların ‘minimum’ yüzde 10 fiyat indirimini sahiplenmeleri, bozulma riski gösteren ‘fiyat belirleme alışkanlıklarına’ çeki düzen getirecektir.
Kaynak: https://www.paraborsa.net/i/enflasyona-topyekun-soklama/
-
Şuan birçok ekonomistin belirttiği gibi stragflasyondayız. Yani hem piyasalar daralıp işsizlik artıyor hem de enflasyon yükseliyor. Hükümetin geçenlerde açıkladığı mücadele planı kötü görünmüyor. Örneğin önümüzdeki sene 60 milyar tl bütçe fazlası vermeyi öngörüyorlar. Ancak işin ilginç yanı bu durum stragflasyondan çıkmamızı da zorlaştıracak demektir. Çünkü devlet tasarrufa gidiyor. Her halde önümüzdeki bir yıl epey zorlu geçecek. Hükümet taahhütlerini tutarsa belki biraz düzelme olacak. Ama diyanete ayrılan bütçeleri görünce bu bütçe fazlalarının verileceğine inanmak çok zor.
-
Hiçbir tahminin tutacağı falan yok, zaten enflasyonu düşürmek gibi bir niyetleri de yok, dertleri yerel seçimlere kadar uğraşıyor gibi görünmek, seçimler bir geçsin "vatandaşlık yan gelip yatma yeri değildir" tarzı söyleme geçer. Ve şu an itibarıyla çıkarsal anlamda Türkiye'yi kurtarmak için hiçbir devlet ya da topluluğun gereksinimi yok. Paşa paşa borcumuz yok diye hava attığı IMF'e gidecek (o söz esnasında IMF'e borcumuz kalmamıştı ama 400 küsür milyar dolar dış borcumuz vardı, şimdi daha da korkunç).
-
İmf ile özel şirket borçlanmalarını birbirine karıştırmayalım.
İmf devlete borç verirken siyasi arenada istediği tavizleri alır.
Tabi 400 milyar dolar borcu onaylamıyorum. Her zaman savunduğum: kendimiz üretip ihrac etmeliyiz. O zaman gerçek kalkıma olur.
400 milyar dolar borç nasıl oldu onu da irdelemek lazım.
Kullandığımız cep telefonlarına verdiğimiz para, kullandığımız lüks araçlar, televizyonlar vs. Bunların ithalatı ve bankaların yurt dışından almış olduğu krediler.
(Gerçi bankalar yurt dışından kredi aldılar, bize verdiler bizlerde gidip adamlardan yukarıdaki saydığım eşyaları aldık. Yani yine para onlara gitti. Keşke bu alınan paralarla üretim yapmayı tercih etseydik de yerli malı kullansaydık)
Olayın birde şu boyutu var. Televizyon üretiyoruz ya, bunun çipi yurt dışından geliyor. (Bir ara Türkiye'de çip fabrikası kurmak için temel atıldı ama akibeti ne oldu bilmiyorum. )
İşitme engellilerin kullandığı Koklear İmplant cihazını hiç duydunuz mu bilmiyorum ama 12 gr ağırlığında ve fiyatı 25 bin tl. (Toplam ameliyatın maliyeti 40 bin tl civarında) Kilosu neredeyse 2 trilyon lira.
Diyeceğim o ki, devletin ekonomi yönetimi konusunda çok büyük hataları var, ama bizlerin yani halkın da büyük hataları var..
Bunu kabul etmek lazım..