Rusya‘da düzenlenen yeni bir ankete göre ülkedeki vatandaşların yüzde 13’ü, internet üzerinden yapacakları alışverişlerde kripto para ile ödeme yapmayı tercih ediyorlar.

Alışverişte Kripto Para

Rusya’da 924 kişinin katıldığı yeni bir anket yapıldı ve bu kişilere alışveriş alışkanlıkları hakkında sorular soruldu. Sorulan soruların büyük bir kısmı ödeme metotlarıyla alakalıydı.

Yapılan bu ankete göre Rusya Federasyonu’ndaki vatandaşarın yüzde 13’ü, internet üzerinden yapacakları alışverişlerde kripto para ile ödemeyi yapmayı tercih ediyor. Bu ilk bakışta kulağa çok büyük bir oranmış gibi gelmeyebilir. Ancak anket sonuçları gösteriyor ki insanlar artık daha dijital ödeme metotlarını tercih ediyorlar.

Anket sonuçlarından bir örnek vermek gerekirse vatandaşların yüzde 18’inin eşten-eşe şeklinde çalışan mobil ödeme sistemlerini; yüzde 38’inin ise Paypass, Apple Pay, Android Pay ve Samsung Pay gibi temassız ödeme uygulamalarını tercih ettiklerini söyleyebiliriz.

Forklog tarafından yapılan habere göre ankete katılan kişilerin yüzde 48’inin mobil bir banka hesabı var, yüzde 56’sı ise bankacılık haricindeki ödeme sistemlerini tercih ediyor. Katılımcıların yüzde 76’sı, alışveriş sırasında aldıkları ürünlerin veya hizmetlerin ödemesini yapmak için elektronik cüzdanlardan faydalanıyor.

Tüm bu sonuçlar aslında gösteriyor ki insanlar artık daha teknolojik ve daha dijital ödeme metotlarını tercih ediyorlar. Bu sonuçlar, dijital paraların Rusya için gayet uyumlu olduğu anlamına gelebilir.

Ankete katılan kişilerin büyük bir kısmı ödeme yapmak için banka veya kredi kartından faydalandığını belirtti. Bu sonuç pek şaşırtıcı değil çünkü geleneksel bankacılık metotlarına sahip olan her ülkede buna benzer bir sonuç görmek mümkün.

Ankete katılan kişilerin bir kısmı dijital ödeme metotlarını kullanırken pek rahat hissetmediğini belirtti. Bunun sebebi ise bu kişilerin güvenlikle ilgili çekincelerinin olması.
https://koinbulteni.com/rusyadaki-insanlarin-yuzde-13u-online-alisverislerde-kripto-para-kullaniyor-34258.html

İrlanda‘daki Kızılhaç, yapılan bağışları daha verimli bir şekilde yönetebilmek için Blockchain teknolojisinden faydalanmayı planlıyor. Kızılhaç, bu amaç doğrultusunda Dublin merkezli bir teknoloji şirketiyle anlaşma sağladı.

İrlanda’daki AID:Tech adlı şirket, bağışta bulunan insanlar yaptıkları bağışın kime, nereye aktarıldığını kolaylıkla takip edebilsinler diye “TraceDonate” adlı bir uygulama geliştirdi. İrlanda’daki Kızılhaç, bağış kampanyalarını daha iyi yönetebilmek için bu uygulamayı kullanmayı düşünüyor.

Bu uygulama yapılan bağışların çok daha adil ve şeffaf bir şekilde takip edilebilmelerini sağlıyor ki bu da Kızılhaç’ın amaçları için gayet uygun. Bireyler veya kurumlar bu uygulama aracılığıyla istedikleri kişiye veya yere doğrudan bağışta blunabiliyorlar.

Hem AID:Tech hem de AID:Tech’in ortakları (hükümetler, kalkınma örgütleri vb.) bu uygulama aracılığıyla yapılan bağışları gerçek zamanlı olarak takip edebiliyor, işlem geçmişini inceleyebiliyor ve devam eden bağış kampanyaları hakkında kolaylıkla bilgi edinebiliyor.

AID:Tech, bağış kampanyalarını daha verimli hale getirebilmek için Blockchain’den faydalanıyor. İlk faaliyetlerini 2015 yılında gösteren şirket, Lübnan’ın kuzeyinde yaşayan Suriyeli sığınmacılara yardım ediyordu.

The Irish Times tarafından yapılan habere göre şirket bu yıl içerisinde toplamda 1 milyon euro değerinde yatırım almayı başardı. AID:Tech’e süreç boyunca destekte bulunan şirketler arasında Enterprise Ireland ve SGInnovate gibi isimler bulunuyor.

Finans, sağlık, eğitim gibi birbirinden farklı alanlarda kullanılan Blockchain teknolojisi, özellikle son zamanlarda bu gibi bağış kampanyaları için de kullanılmaya başladı. Birleşmiş Milletler, geçtiğimiz yıl Suriyeli sığınmacılara yardım edebilmek için Ethereum ağından faydalandı.

https://koinbulteni.com/irlandadaki-kizilhac-bagislari-takip-etmek-icin-blockchaini-kullanacak-34198.html

Kripto para piyasası çok dalgalı bir dönemden geçerken, kripto para traderlarının böyle dönemlerde fonlarını güvenle koruyabilmesi için üretilmiş itibari para endeksli stabil koinlerin rekabeti de tam hız devam etmekte. 2018 yılında Tether‘in birden çok spekülasyon ile anılması ve endeksli olduğunu iddia ettiği dolarlar konusunda şüphelerin olması nedeniyle doğan fırsatı değerlendiren birden çok stabil koin projesi, gerçekten de ciddi bir kullanım elde etti ve bu artarak devam etmekte.

Goldman Sachs destekli Circle tarafından piyasaya sürülen dolar endeksli stabil koin USDC de, Tether’in rakiplerinden sadece bir tanesi. Circle, kendi Twitter adresinden yaptığı duyuruda, söz konusu kripto para biriminin 6 yeni kripto para borsasında daha listelendiğini duyurdu.


Yeni listelenmeler ile USDC artık 75 kripto para borsasından daha fazla platformda hizmet vermeye başladı. Tether’in yaşadığı sıkıntıları göz önüne alan yeni stabil koin projelerinin bir çoğu, özellikle endeksli oldukları itibari para birimleri konusunda şeffaflığa ciddi bir önem verdi.

Bunun yanı sıra  Winklevoss ikizlerinin kripto para borsası Gemini tarafından piyasaya sürülen GUSD ve Paxos tarafından piyasaya sürülen PAX isimli stabil koin projeleri de  NYDFS tarafından denetlenen stabil koin projeleri olarak piyasaya ciddi bir rekabet getirdi.


https://koinbulteni.com/stabil-koin-rekabeti-devam-ediyor-usdc-6-yeni-kripto-para-borsasinda-listelendi-34122.html
 

Önde gelen blockchain tabanlı fintech firması Ripple’ın CEO’su Brad Garlinghouse, geçtiğimiz günlerde Monica Long ile yaptığı ‘soru – cevap’ etkinliğinde, kripto para dünyası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Soru cevap etkinliğinde kendisine sorulan en önemli sorulardan birisi, ABD Menkul Kıymet ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından olası bir Bitcoin ETF onayı çıkıp çıkmayacağı hakkında ne düşündüğü oldu.

Garlinghouse’a yöneltilen, ”sizce regülatör bu konuda ne karar verecek” sorusu, şu sıralar piyasadaki herkes için cevaplaması zor bir konuya değinmekte. Ünlü CEO, SEC’in ABD içerisinde yürütmesi gereken çok zor bir görevi olduğunu ve kripto para birimi sektörünün olası bir Bitcoin ETF’sinin risklerine oldukça bağımlı olduğunu vurguladı:

”Büyük ihtimalle bu soruyu biraz geçiştireceğim çünkü bence bu zor bir soru. Bence ABD içerisinde SEC’in çok zor bir işi var ve onların şimdiye kadar söyledikleri olası bir Bitcoin ETF’si ile oluşturulacak manipülasyona bağlı gibi gözüküyor.”

Garlinghouse bunun yanı sıra sektördeki risk faktörünün 2018 yılında da çözülemediğini ve Bitcoin blockchain ağındaki madencilik gücünün belli başlı kişilerde toplanmasının, bunun en büyük kanıtlarından birisi olduğunu ifade etti ki bu başlı başına büyük bir manipülasyon riski taşımakta. Bu sebeple ETF gibi finansal araçların bu gibi kişilerin manipülasyonunu kolaylaştıracağını ima eden CEO, sözlerini şöyle devam ettirdi:

”Bence bu konu çok zor bir konu ve benim gerçekten bunun nasıl sonuçlanacağı hakkında bir bakış açım yok, bir tahminde bulunmayacağım.”

https://koinbulteni.com/ripple-ceosu-brad-garlinghouse-sec-ve-bitcoin-etfsi-hakkinda-konustu-34029.html

Kripto para piyasası genel olarak çok sıkıntılı bir 2018 yılı geçiriyor olsa da, anlaşılan durum sadece kripto para sektörüne özel değil. IMF tarafından yayınlanan bir bildiriye göre küresel borç 184 trilyon dolara ulaştı ve bu, kişi başına 86.000 dolarlık borç anlamına gelmekte.

The Balance kaynağının aktardığına göre ise, 184 trilyonluk borcun arasında 21 trilyon dolar sadece ABD’ye ait ve bu da küresel borcun %11.4’üne eşit.
Kurumsal kredi, mortgage kredisi, kredi kartı borçları ve öğrenci kredilerinin bile tarihin en yüksek seviyelerine yükseldiği ABD, bazı analistlere göre yeni bir krizin eşiğinde ve 2008 yılında yaşanan balonun patlaması gibi bir patlama yaşayabilir.

ABD’nin hisse senedi piyasası 2017 yılı boyunca tarihinin en büyük rallilerinden birisini yaşadı ve Dow Jones 19.762 puandan, 25.000 puana çıktı ve Ocak ayından Aralık ayına kadar %26’lık bir yükselme yaşadı. ABD piyasaları güçlü yükseliş gösterince, hem kurumsal firmalar hem de bireyler daha fazla harcamaya başladı ve neredeyse her tip kredide rekora ulaşıldı.

2008 yılında da özellikle mortgage yüzünden krizin patlak verdiği ABD’nin tekrar krize girmesi durumunda, kripto para piyasası yükselişe geçebilir. Venezuela, Arjantin hatta Türkiye gibi ülkelerde krizin kendini iyice hissettirdiği anlarda finansal istikrarı sağlamak için alternatif para birimlerine yönelen vatandaşlar, kripto para birimi hacimlerinde en azından ülke içerisinde inanılmaz bir artış yaşatmıştı.
https://koinbulteni.com/kuresel-borc-184-trilyon-dolara-cikti-olasi-bir-kriz-kripto-para-birimlerine-faydali-olur-mu-33943.html

Dünyanın en büyük havale ve ödeme firmalarından birisi haline gelme konusunda oldukça kararlı gözüken Ripple, yeni anlaşmalar imzalamaya devam ediyor. Firma yakın zamanda yaptığı bir duyuruda, İsrail’in önde gelen şirketlerinden olan ve 250’den fazla şubesi olan GMT ile ortaklık imzaladığını belirtti. İsrailli firma, ülkede Ripple‘ın temsilcisi olarak görev alacak ve Ripple’ın küresel anlamda daha fazla genişlemesine yardımcı olacak.

GMT kendi resmi internet sayfasında, Ripple tarafından uzun bir süreç sonunda seçildiğini ve amacın yeni gelişmelerle birlikte tamamiyle eşsiz ve küresel bir finansal sistem kurmak olduğunu vurguladı.

”Uzun ve titizlikle yapılan bir süreç sonucunda, GMT, Ripple’ın İsrail içerisindeki temsilcisi olarak seçildi ve Ripple’a ve ortaklarına katılarak, şeffaflık ve karşılanabilir masraflar gibi değerler ve son teknoloji ile, küresel bir finansal sistem üretmede onlara yardım ediyor olacağız. ”

GMT bunun yanı sıra Ripple’ın küresel çaptaki ortaklarından AmericanExpress, Akbank, MoneyGram, Earthport, CIBC ve buna bezer kurumları ile de bağlantılı olacak. Ripple küresel çapta ortaklık ve büyüme konusunda özellikle bu sene inanılmaz bir gelişme gösterdi. Ripple tarafından üretilen kripto para birimi XRP de, geçtiğimiz tarihlerde Corda tarafından temel havale para birimi olarak seçilmişti.

IMF Başkanı Christine Lagarde geçtiğimiz tarihlerde yaptığı bir açıklamasında, paranın yavaş yavaş değişmeye başladığını ifade etmiş ve genel olarak kripto para birimlerine yeşil ışık yaktığı şeklinde algılanmıştı. Lagarde’nin yeşil ışık yakıp yakmadığı bilinmese de, kripto para birimlerinin yeni dünyada kendisine bir şekilde yer edineceği oldukça açık olarak gözükmekte.                                                Kaynak    https://koinbulteni.com/ripple-ortakliklara-devam-ediyor-israilin-onde-gelen-kurumu-ripple-agina-katildi-33843.html

Kaybetmek yok mottosu ile yola çıkıp daha sonra kripto para dünyasının Çiftlikbankı olduğu ortaya çıkan ‘Turcoin’ ve Hipper A.Ş.’de milyarlık vurgun yapıldığı ortaya çıkmıştı. Klasik bir ponzi şeması olduğu anlaşılan Turcoin, sanal para üretileceği iddialarıyla çeşitli toplantılar yaptı ve yüzlerce hatta binlerce katılımcıya ulaştı. İlk aylarda aynı Çiftlikbank gibi yatırımcılara vaat edilen ödemeleri eksiksiz veren Turcoin, binlerce katılımcının şirkete giriş yapmasıyla bunları artık ödeyemez hale geldi ve bir yerden sonra ödemeleri yapamamaya veya yapmamaya başladı.   Hürriyet‘in yayınladığı yeni gelişmeye göre ise, 36 kişinin sanık olarak gösterildiği iddianamede, örgütün yöneticileri olarak bilinen Sadun Kaya ile Muhammed Satıroğlu‘na ”suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılık yapmak” suçlarından her bir mağdur için ayrı ayrı toplamda 11 bin 766’şar yıl hapis cezası istendi.

Pişman Olup Ödeme Yapmak İstemişti
Ortaklardan birisi olan Sadun Kaya, geçtiğimiz yaz döneminde pişman olup para yatırdığını belgeleyen herkesin parasını ödemeyi taahhüt etmişti. Bu talep sonrası savcılık Kaya’nın ilk aşama için ödemek istediği 2 Milyon TL’lik banka blokesini kaldırmıştı. Kaya verdiği ilk ifadede suçlamaları kabul etmemiş olsa da,  şu an pişman olduğunu belirtmesi bir bakıma bunu kabul etmesi olarak yorumlanabilir.

Hippara özellikle katılımcıları Şebnem Schaefer ve İpek Tanrıyar gibi ünlü isimler ve mankenlerin katıldığı toplantılar ve etkinliklerle kandırmıştı ve aynı her ponzi ve piramit yapısında olduğu gibi, bunda da sonları pek iyi olmadı.
https://koinbulteni.com/piyasayi-kasip-kavuran-turcoin-dolandiricilarina-binlerce-yillik-hapis-isteniyor-33191.html
 

Yeni yapılan bir araştırma, kripto para sektörünün kadın – erkek eşitliği konusunda kat etmesi gereken çok fazla mesafe olduğunu gözler önüne serdi. Araştırma sonuçlarına göre ICO sektöründeki startup firmaları da çoğunlukla erkek egemen bir yapıya sahip ve ekip üyelerinin %85’inden daha fazlası erkek. En azından ankete katılan şirketlerde durum bu şekilde gözükmekte.

Veriler bunun yanı sıra kadınların yöneticilik ve danışmanlık pozisyonlarında çalışma olasılığının çok daha düşük olduğunu göstermekte.

5 Startup’tan 4’ünün, Kadın Bir Yöneticisi Yok
Longhash tarafından yapılan araştırma, temelde ICO Rating isimli yeni token satışlarını takip eden site tarafından listelenmiş 100 ICO projesini mercek altına aldı. Kripto analiz platformu her bir takımın genel cinsiyet dağılım oranları, kadın yöneticileri, kadın kurucuları ve kadınların danışmanlık rollerindeki oranları hakkında bilgi topladı.
https://koinbulteni.com/arastirma-ico-firmalarindaki-calisanlarin-yuzde-85inden-daha-fazlasi-erkek-33083.html