"E-Krona isimli bir proje ile, ülkenin itibari para birimi olan Kron’u tamamen dijitalize etmeyi hedefleyen İsveç Merkez Bankası, konuyla ilgili test süreçlerinin başladığını açıkladı. Ölçeknelebilirlik, güvenlik ve hız konusundaki süreçlerin test edileceğini açıklayan yetkililer, bu sürecin ise iki yıl süreceğini ifade etti.

Test aşamasının başlamış olmasının, merkez bankasının bu yönde yapacağı hamlenin netleşmesi olarak yorumlanmaması gerektiğini ifade eden yetkililer, nakit para kullanımının azaltılması yönünde yapılan çalışmalar kapsamında, şu anda gelinen noktanın doğal bir durak olduğuna vurgu yaptı.

Yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

”E-Krona projesi her ne olursa olsun DLT odaklı çözümler ile birlikte fonksiyon gösterecek. Bu noktada teknoloji ile ilgili gereken testlerin yapılması ve teknolojinin uygun olup olmadığının da belirlenmesi gerekiyor. Merkez bankasının yapacağı platform seçimi ne olursa olsun, ödeme alıcı noktalarının DLT gibi alternatif teknolojileri de göz önünde bulundurması ve buna göre hareket etmesi gerekiyor.”

Merkez bankası destekli bu dijital para projesinin aynı zamanda şeffaf olması gerektiğine de vurgu yapan İsveçli yetkililer, kara para aklanmasının ya da vergi kaçırılmasının önlenmesi için de gereken ek güvenlik tedbirlerini test edecek. E-Krona’nın bu noktada geçer not alması, projenin devamı ve ek testler için kilit bir role sahip. İki yıl içinde sonuçların elde edilmesinin ardından, projenin iyice şekilleneceği de gelen haberler arasında yer alıyor."




Source: https://koinbulteni.com/isvec-dijital-para-projesi-icin-testlere-basladi-29413.html

"Kripto para piyasalarının en bilinen ve en güvenilir borsalarından birisi olan Coinbase, şirket faaliyetine dair raporları yayınladı. Buna göre, Coinbase şirketş 2017 yılında yaşanan çılgın yükselişin ardından gelen sert ayı piyasasına rağmen, karını arttırmayı başardı. Yani şirket; son boğa sezonundan, şimdiki ayı piyasasına göre daha az kazandı.

Kullanımı kolay mobil uygulaması ile ciddi fark yaratan Coinbase ekibi, bu özelliği sayesinde her gün çok daha fazla kullanıcıya hitap etme şansı buluyor. 2017 yılı boyunca 1 milyar dolarlık bir para kazanan borsa, bu rakamın neredeyse yarısını ise, Bitcoin’in mega bir ralli yaptığı Aralık ayında elde ettiğini açıklamıştı.

Coinbase, buna karşın ayı piyasasından da şirket olarak güçlü çıkmayı başardı. Bloomberg tarafından yayınlanan verilere göre, şirketin bu yıl sonu için gelir hedefi ise tam 1,3 milyar dolar. Bu rakam, 2017 yılından neredeyse yüzde 30 daha fazla olması ile dikkat çekiyor.

Halka açılma planları, kurumsal yatırımcıyı çekmek için geliştirilen platformlar ve şirketin giderek portföyünü de genişletmesi ile, Coinbase artık her geçen gün daha da ilgi çekici bir hale geliyor. Amerikan merkezli borsanın bu rakamlarla da yetinmek istemeyeceği ifade edilirken, şirketin sadece kripto para piyasaları için değil; global çaptaki finans sektörü içinde de bir dev olmak için adımlar attığı biliniyor. Bakalım Coinbase, Brian Armstrong önderliğinde çitayı nereye dek taşımayı başarabilecek? Bunu ancak zaman gösterecek…"



Source: https://koinbulteni.com/coinbasein-2018-kari-dudak-ucuklatiyor-29418.html

"Blockchain ve kripto para teknolojisi bir çok geleneksel iş kolu için cazibe merkezi haline geldi. Özellikle bilişim ve finans çevreleri tren kaçmadan vagonlardan birine kapağı atmaya çalışıyor. Microsoft ve Nasdaq da blockchain dünyasında yerlerini alabilmek için işbirliğine gitme kararı aldı.

Bloomberg’in aktardığına göre Microsoft kendi Azure blockchain servislerini Nasdaq Financial Framework (Nasdaq finans altyapısı) ile entegre edecek. Bu entegregasyondan ortaya çıkacak olan yazılım kripto borsalarına, alım satım yapan yatırımcılara ve aracı kurumların birbirleri ile etkileşime geçmeleri için uygun ortamı sağlayacak.

Bu birliktelikten doğacak olan blockchain altyapısı Nasdaq müşterilerinin farklı kaynaklardan yararlanıp en doğru veriye en hızlı şekilde ulaşmalarının yolunu açacak. Finans işlemlerinde de geleneksel metoda göre daha hızlı ve efektif sonuçlar alınması bekleniyor. Örneğin bu yolla alıcı ve satıcıların eşleşmesi daha kolaylaşacak. Teslimat ve ödeme işlemleri olsun açılan işlemlerin kayıt altına alınması gibi meseleler olsun geleneksel firmaların kanıksadığı yöntemlerin dışına çıkılma vakti geldi de geçiyor bile.

Nasdaq Financial Framework müşterilerine tek bir arayüz üzerinden çeşitli blockchain ağlarına erişim izni vermeyi amaçlıyor. Bu sayede müşterilerine kendiler için en ideal blockchain sistemini seçme özgürlüğü tanımak istiyor.

Nasdaq ve Microsoft’un blockchaine ilgisi sadece yaptıkları ortaklıkla da sınırlı değil. Her bir firma kendi politikaları doğrultusuna blockchain evrenine girmenin farklı yollarını da arıyor. Misal Nasdaq 2019 yılı başlarında bazı kripto paraları listeleyeceğini geçmişte duyurmuştu. Birkaç ay önce Nasdaq 5-6 firmayı toplayıp kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptı. Toplantıya katılanlar arasında Gemini ve diğer büyük kripto firmaları da vardı. Bazı kaynaklara göre bu beklenmedik toplantının amacı kripto paraların imajını düzeltmek ve gelecekte beraber neler yapılabileceğini tartışmaktı.

Microsoft ve Bakkt
Microsoft’un adı ise global kahve devi Starbucks’la beraber New York Borsasının da sahibi olan ICE ile birlikte anılmıştı. Bu büyük devler Bakkt adı altında oluşturdukları yeni oluşumla müşterilerine kripto para alım satım ve depolama gibi hizmetler sunacaklar.

Bunun öncesinde daha 2015 yılında Microsoft zaten ConsenSys ile yaptığı ortaklıkla birlikte Microsoft Azure’a Ethereum blockchainini eklemleme çalışmaları yapmıştı.

Şüphesiz Nasdaq ve Microsoft gibi finans devlerinin kripto evreninde aktif rol almaya çalışmaları bu piyasa için çok önemli. Hem saygınlık hem güvenilirlik hem de bilinirlik yani toplumsal kabul açısından çok pozitif gelişmeler. Umarız böylesi büyük isimlerin piyasaya girmesi beraberinde kurumsal yatırımcıyı da çeker."


Source: https://koinmedya.com/2018/10/31/nasdaq-ve-microsoft-blockchain-icin/

"Bloomberg, ismini Long Blockchain Corp. olarak değiştiren Long Island Tea Corp.’un ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından mahkemeye verildiğini bildirdi.

Mahkeme celbi verilmesinin nedenleri ile ilgili ayrıntılar pek bilinmiyor ancak SEC, şirketten belirli belgeler talep etti.

Long Blockchain, yeni ismi sayesinde ciddi bir kar elde etti
TheNextWeb’e göre, teknolojiyle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, şirket Aralık 2017’de adının önüne Blockchain ifadesini ekledi. İsim değişikliği, şirketin hisse fiyatının birkaç gün içinde 5 milyon dolardan 70 milyon dolara yükselmesine neden oldu.

Mahkeme, Nasdaq’ın şirketin daha önce olduğu iddia edilen hisse senedini kaldırma tehdidiyle sonuçlandı.

Ancak bu kez, şirketin kendisini yeniden yapılandırma planları nedeniyle bazı problemler çıktı. Tea şirket, sadakat kartları, teşvikler ve ödül planları sunmayı planlayan Stran Loyalty Group adlı yeni bir alt şirket kurdu.

Long Blockchain’in sözcüsü şöyle söyledi.

Şirket SEC’in soruşturmasıyla ilgili SEC ile tam işbirliği yapıyor.

Şirket, mahkeme celbi ile ilgili ya da kurulabilecek herhangi bir takibin sonucu ile ilgili olarak herhangi bir işlemin başlatılıp başlatılamayacağını öngöremez ya da belirleyemez.

Bu, Blockchain teknolojisinin ne kadar güçlü olduğunun bir başka kanıtı ancak SEC, bu hype’ı kişisel kazanç için kullanmak isteyen şirketler için ciddi bir tavır takınıyor."



Source: https://kriptoparahaber.com/sec-ismine-blockchain-ekleyen-long-blockchain-mahkemeye-verdi.html

"Temizlik ve cilt bakım ürünleri üretici ve satıcısı çok uluslu SC Johnson, daha az imkâna sahip Endonezya kıyıları boyunca geri dönüşüm oranını artırarak küresel okyanus plastikleri tehdidiyle mücadele etmek için plastik atık geri dönüşümü girişimi Plastic Bank ile öncü olacak bir ortaklık yaptıklarını duyurdu.

Plastic Bank, şu anda Haiti’de başarılı bir konsept kanıt programına sahip. Şirket, plastik alıcıları ve bireysel plastik atık toplayıcıları arasında arabirim kurmak adına IBM’in Hyperledger Fabric protokolü üzerinde çalışan özel bir kripto para çözümünü kullanıyor. Bu sistem ise okyanustaki atık plastiğin toplayan bireysel plastik atık toplayıcılarına kazanç yolunda güvenilir bir yol sağlıyor.

Okyanus plastikleri sorunu  ve Endonezya
Ocean Conservancy ve McKinsey İş ve Çevre Merkezi tarafından hazırlanan 2015 raporu, Çin, Tayland, Endonezya, Filipinler ve Vietnam’ı, okyanus plastikleri atıklarının yüzde 55’inden fazlasında sorumlu olan beş ülke olarak sınıflandırıyor. Rapora göre, bu beş ülkenin plastik toplama ve geri dönüşüm oranlarını yüzde 80’e çıkarması küresel okyanus plastiği sızıntı oranını yüzde 23 oranında azaltacak.

Bu amaç için pek çok yöntem denenmiş olsa da, kesin çözüm konusunda nihai bir başarıya ulaşılamadı. Çünkü okyanus plastiği sızıntısından doğrudan sorumlu olan alanların önemli bir kısmı, sınırlı altyapı ve güvenlik sorunlarına sahip olan fakir bölgeler. Durum böyle olunca da nakit gelir elde eden geri dönüşümcülerin soygun veya hırsızlık tehdidiyle karşı karşıya kalma riskleri artıyor.

Özellikle Endonezya bu konuda endişe duyulan ülkelerin başında geliyor. Çünkü ülke dünyanın en yüksek deniz biyoçeşitliliğine ev sahipliği yapıyor. Plastik sızıntısı ile tehdit edilen mercan resifleri bölgede milyonlarca insanı barındıran besin zincirinin merkezinde yer alıyor."



Source: https://kriptoparahaber.com/blockchain-kuresel-okyanus-plastikleri-sorununa-da-care-oluyor.html

"İran’ın Pasif Savunma Teşkilatı’nın başkanı Tuğgeneral Gholamreza Jalali, kısa bir süre önce  ülkesinin ekonomik yaptırımların atlatılması amacıyla kripto paraları iyi bir şekilde benimseyebileceğini iddia ediyor.

Gholamreza Jalali: “ABD’nin ulusal para birimi olan dolara bağımlılık azaltılmalı.”
Jalali konuya yönelik şunları söylüyor:

Her ülkenin mali ve parasal sisteminde kripto para birimleri izlenemez, ancak uluslararası olarak bize büyük fırsatlar sunabilirler.

Tuğgeneral Jalali, İran’ın Pasif Savunma Teşkilatının başkanı. Devlet tarafından yönetilen Kanal 2 News’e konuşan Jalali açıklamalarına şunları ekliyor:

ABD’nin ulusal para birimi olan dolara bağımlılık azaltılmalı ve yerine başka bir para birimi gelmeli. Bunun için kripto para birimleri bize büyük fırsatlar sağlayabilir."

Source: https://kriptoparahaber.com/iran-yetkilisi-gholamreza-jalali-kripto-paralar-bize-buyuk-firsatlar-sunabilir.html

"Her ne kadar Ethereum platformu ICO projelerini domine etmeyi sürdürse de işler değişiyor. ICO’ların yeni üssü Stellar mı olacak yoksa başka güçlü adaylar da var mı?

ICO’ların Yeni Üssü Stellar Mı?Piyasada anavatanı Ethereum olmayan projeler saymaya çalışsak çok da zorlanmayız sanıyorum. Hayatını ERC20 tokeni olarak devam ettiren projelerin tamamı Ethereum tabanlı. Bu da piyasanın çok büyük bir kısmına tekabül ediyor.

İyi başlayan her proje gibi Ethereum platformu da büyümenin etkisiyle problemler yaşamaya başladı. Neredeyse yapısal hale gelen ölçeklendirilebilirlik ve işlem hızı problemleri ICO’ları yeni rota arayışına itmiş durumda. Bu problemlerin Sharding ve Casper’le modifiye edilmiş versiyon olan Ethereum 2.0 ile çözüleceği iddia edilse de henüz çalışan bir çözüm görebilmiş değiliz. Beklenen Constantinople versiyonu ise 2019’a ertelendi. Erteleme haberimiz için Tıklayın

Hal böyle olunca ICO projeleri de alternatif platformlara yöneldi. Ethereum’un rakibi olmaya çalışan projelerden en çok tercih edilenleri ise EOS, NEO, VeChain ve Stellar. Hatta kendisi de Ethereum tabanlı bir proje olan VeChain kendi platformu üzerinden ilk merkeziyetsiz uygulaması olan Dbet’i hayata geçirmek üzere. Kurucusu olduğu Ethereum’ın bünyesinden çıkan projelerin Ethereum’a rakip olduğunu görmek Vitalik Buterin açısından ayrıca bir övünç kaynağı olmalı.

Stellar da Ethereum’un ciddi rakiplerinden biri olmaya başladı. Her ne kadar Stellar’ın asıl odak noktası ucuz maliyetli ve hızlı ödemeler alanı olsa da bünyesinde barındırdığı ICO konsolu girişimciler için yeterli imkanı sağlıyor.

Stellar’ın ICO konsolu son derece basit ve pratik. Öyle ki neredeyse dileyen herkes herhangi bir izin ya da erişim sorunu yaşamaksızın proje üretebilir. Ayrıca Stellar çoklu imza yetkisini destekleyebilecek, doğrulama oluşturabilecek, tokeni kimin sahiplenebileceğini ve daha fazlasını yönetebilecek dahili özellik seçenekleri barındırır.

En önemlisi ise bu platform, herhangi bir Stellar bazlı tokenin üçüncü parti bir araca ihtiyaç duymaksızın el değiştirebileceği dahili bir kripto borsasına sahiptir. Bu da yeni çıkmış bir tokenin daha ilk günden alınıp satılabileceği manasına geliyor. Stellar tek başına bunları gerçekleştirebilecek güçlü bir proje.

Omnituve ve Masmic ÖrneğiOmnitude takımı da ERC20 bazlı ECOM tokenini Ethereum’dan Stellar’a taşıyanlar arasında.

“Stelların performansı hem verimlilik (1000 TPS’nin üstünde) hem de işlem hızı (2-5 saniye) açısından yüksek seviyede. Bu oranlar mikro işlemlerde ihtiyaç duyacağımız performans kritlerlerini karşılıyor. İşlemlerdeki düşük kesinti ücretlerinin faydası ise sürdürülebilir bir ekosistem kurmanın ilk şartı. Bu ve bunun gibi sebeplerle Stellar’a taşınmayı uygun gördük”
Aynı yolu takip eden projelerden bir diğeri ise Masmic Bu pek bilinmeyen projenin mottosu ise “Yaratıcılık, Bilgi ve Bilgeliğinizi kripto paraya dönüştürün.” Medium postlarından yaptıkları resi duyuru ile Stellar’a taşınmaya karar veren projenin gerekçeleri hemen hemen Omnitude’unki ile aynı.
Ethereum ölçeklendirilebilirlik ve işlem hızı problemleri ile boğuşurken bir yandan da ICO göçü ile baş başa kaldı. Planladıkları değişimi gerçekleştirmedikleri müddetçe de kan kaybetmeye devam edecekler. Asıl soru 2019 başlarında aktive edilmesi beklenen Ethereum 2.0 protokolünün bekleneni verip veremeyeceği. Bekleneni veremezse ICO’ların yeni üssü Stellar veya başka önemli bir proje olacaktır.

Şu anki görünüm itibariyle çokları EOS’u Ethereum’un baş rakibi olarak görse de Stellar daha avantajlı. Stellar’ın arkasındaki ekip kendilerinden bekleneni yapmayı başardı ve son derece güçlü ve çalışan bir ekosistem kurdu. Bundan sonrası artık “Ethereum Killer”ın kim olacağına kaldı. Ethereum 2.0 mı yoksa kendi yuvasından uçurduğu yavru kartallardan biri mi?"


Source: https://tr.investing.com/news/cryptocurrency-news/ethereumu-terk-eden-icolarn-yeni-ssu-stellar-m-538896

"
 
 Kuende
Ana sayfa » Haber
Endonezya’daki Şirket, Blockchain’i Kullanarak Şeriat Uyumlu Tahvil Üretecek
Ömer SAKMAR 25 Ekim 2018
Endonezya
Endonezya merkezli bir finans şirketi, sosyal projelerde kullanılabilecek yeni bir Blockchain platformu geliştiriyor. Şirketin iddialarına göre bu projede birbirinden farklı teknolojiler kullanılacak. Ancak belki de en ön plana çıkan iddia, oluşturulacak bu platformun tamamen ‘şeriat’ uyumlu olacağı.

Sosyal projelerde kullanılabilecek mikrofinans çözümleri üstünde çalışan Blossom Finance, ‘sukuk’ olarak bilinen ve şeriata uygun olan türde tahviller üretmeyi ve bunları Blockchain teknolojisiyle desteklemeyi planlıyor.

Projenin üst düzey yetkililerinden olan Khalid Howladar, yakın zamanda gerçekleşen bir konferansta proje hakkında bazı yorumlarda bulundu. Howladar’ın açıklamalarına göre projenin en vurucu noktalarından biri, tüm sistemin Blockchain teknolojisiyle desteklenecek olması. Howladar, yeni platformun Blockchain teknolojisi sayesinde çok fazla kişiye hitap edebileceğine inanıyor:

“Yeni teknolojiler sayesinde eskisine kıyasla çok daha ucuz yöntemlerle müşteri kazanabiliyorsunuz. Oluşturacağımız yeni tahvilde bir kar-paylaşım yapısı bulunacak ve yüzde 10 civarında kar oranı olacak.”

Geleneksel tahvil ürünlerinde ciddi faiz oranları bulunabiliyor ancak Blossom Finance’in üreteceği tahviller kar-paylaşım modelinden faydalanan ürünler olacak.

Şeriat yasalarına uygun tahvillere genel olarak ‘sukuk’ adı veriliyor. Blossom Finance, bu yılın mayıs ayında özel bir sukuk platformu oluşturmuştu. Bu platformunda sukukların verimliliklerini arttırmak için Ethereum tabanlı akıllı kontratlardan faydalanılıyor.

Blockchain ve akıllı kontrat gibi teknolojiler, tahvil piyasalarında faaliyet gösteren şirketlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Hatta Dünya Bankası, ağustos ayında Blockchain tabanlı bir tahvil oluşturmayı deneyerek 81 milyon dolar civarında para toplamayı başardı."


Source: https://koinbulteni.com/endonezyadaki-sirket-blockchaini-kullanarak-seriat-uyumlu-tahvil-uretecek-28996.html