Binance CEO’su Changpeng Zhao, Amerikan basınına verdiği demeçte, Binance’in Malta’da bir banka hesabı açmaya hazırlandığını belirtti. Şu anda günlük ortalama 1.47 milyar dolarlık işlemle dünyanın en büyük kripto para borsası olan Binance’in, Zhao’nun ağzından duyulan bu planları, kulislerde büyük yankı uyandırdı.

Zhao’nun altını çizdiği banka hesabının açılması demek; birçok otoriteye göre Binance’in direkt olarak dolar bazında parayı, borsadan çekebiliyor oluşumuz anlamına da geliyor. Bilindiği üzere şu anda sadece kripto para odaklı çalışan borsaya eğer bir de dolar çekme ve yatırma özelliği gelirse, bu durumun birçok yatırımcıyı borsaya çekeceği ve likiditeyi de ciddi oranda arttıracağı konuşuluyor.

Zhao, banka hesabı hamlesinin; Binance’in merkezini Malta’ya taşıma kararı almasının ardından; şirketin verdiği en büyük karar olduğunu belirtirken; Malta’nın da Blockchain şirketleri için tam bir cennet olduğunu belirtti.

Doların resmi olarak borsaya girmesinin yol haritası ile de ilgili bilgi veren Zhao, Malta’da bu hizmeti bir yıl içinde hizmete sunmaya hazırlandıklarını belirtirken; aynı zamanda bu opsiyonu yakın dönemde Uganda ve Asya ülkelerinde de sunabileceklerini belirtti.

Binance’in Malta’daki aktivitelerinden bahsseden Zhao, şu anda işlerin kendileri açısından çok yolunda gittiğini ve ülkedeki geleneksel borsalar ile de gelecekte bir iş birliği kurabilmek için çalışmalar yürüttüklerinini de müjdesini verdi.

Malta’yı Blockchain ve kripto para girişimleri için çok uygun bir yer olarak tanımlayan Zhao, ülkenin Blockchain Adası lakabını sonuna dek hak ettiğini ifade etti. Yasal düzenlemelerin hem çok hoş görülü, hem de çok mantıklı olduğunu belirten başarılı yönetici, Malta hükümetine de bundan dolayı teşekkür ederken, sadece Mart ayı boyunca birçok kripto para şirketinin merkezini ülkeye taşıdığını da aktardı.

Binance’in bir ada satın aldığını ve burada Blockchain temelli işler yapacağı iddialarının sorulması üzerine ise, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Zhao, böylesi şeylerin pek de gerçekçi olmadığını belirtti. Bu tarz olayların teorik olarak gerçekleşmesinin önünde hiçbir engel bulunmadığını kabul eden Zhao, buna karşın pratikte böylesi bir hamle yapmanın çok çok zor olacağını ifad etti.

Yine de insanların bu konuda yorum yapmasının bu konsepte olan ilgiyi gösterdiğini belirten Zhao, bunu da hayli ilginç bulduğunu sözlerine ekledi.

Şu aşamada Binance’in merkezi olmayan bir borsa oluşturmak için çalışmalara başladığını belirten Zhao, bu durumun şirketin gelecek planları arasındaki önceliklerden birisi olduğunu da ifade etti.

Firmanın, Blockchain projelerine gereken desteği ve yatırımı sağlamak için var gücü ile çalıştığını ve bu yönde olumlu dönüşler aldıklarını da belirten Zhao, bunu yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Hatırlanacağı üzere şirket, 20 dev firma ile Blockchain projeleri için sadece Binance Coin’in kullanılacağı 1 milyar dolarlık bir fon için görüşmeler yaptıklarını açıklamıştı.

Kanada sınırından ve Ottoawa ile Montreal merkezlerinden pek de uzak olmayan bir yerde New York‘a bağlı Massena isimli bir köy bulunmakta. Köyün nüfusu yaklaşık olarak 12.000 civarında. Ancak şu an için bu köyde 700 milyon dolarlık bir girişim gerçekleşmek üzere. Yapılan on yıllık kiralama planı dahilinde, bu küçük köye 700 milyon dolarlık bir Bitcoin madencilik merkezi açılacak ki bunun dünyadaki en büyük madencilik merkezi olması bekleniyor.

15 Milyar doların üzerinde bir değere sahip olan dünyanın en büyük Alüminyum üreticilerinden, çok uluslu Alcoa şirketinin ana merkezi Pittsburgh‘da bulunmakta. Ancak şirket bir kaç yıl önce  Massena içerisinde bulunan döküm işlemlerini durdurdu ve gerisinde 526.09133 hektarlık bir boş arsa bıraktı. Şimdi ise 10 yıllık kiralama anlaşması sayesinde, bu arsa yine büyük makinelerin ve işlemlerin merkezi haline gelecek çünkü Coinmint bu alanda devasa bir Bitcoin madencilik merkezi açıp 150 yeni iş olanağı yaratacak. Bu anlaşma sadece orada çalışacak işçilerin yararına değil tabii ki. Coinmint buradaki ciddi anlamda ucuz rüzgar ve hidroelektrik imkanlarından faydalanırken aynı zamanda rakiplerine kapasite konusunda kayda değer bir fark atabilecek.

Alandaki inşa işlemleri o ciddi bir ilerleme gösterdi ve inşanın tamamının yılın sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Coinmint yerel kaynakları kullanacağının da sözünü verip bu merkezi çalıştırmak için gerekli personelin çoğunu Massena’nın kendi evlatlarından alacağını belirtti. Massena kasabası yetkilisi olan Steve O’Shaugnessy Coinmint’in kasabaya gelmesinden oldukça mutlu:

”150 iş olanağı düşüncesi ve Alcoa East Facility’nin yeniden canlandırılması çok heyecan verici ve bizim bunca süredir çalıştığımız şey de bu. Bu projeyi tam potansiyeline taşımak için gereken bütün yardımı sağlamaya hazırız.”

Şu an için bir Bitcoin’i kazmanın tahmini fiyatı ciddi oranda değişim göstermekte. Bu miktar konum ve enerji masraflarına göre 500 ile 1000 seviyesinden 25.000 dolar seviyesine kadar çıkabilmekte.

Ülkenin devlete ait üç telekomünikasyon devinden biri olan China Mobile Corporation, temel mobil veri işinde dağıtık defter teknolojisinin kullanımını araştırıyor.

Kasım 2016‘da Çin Devlet Fikri Mülkiyet Ofisi (SIPO) ile yapılan ve bu salı günü kamuya açıklanan patent başvurusuna göre şirket, mobil veri yüklemeleri için işlem taleplerini ele almak ve veri merkezleri üzerindeki ağır işlem yükünü kaldırmak için bir blockchain ağı geliştirmek istiyor.

Belge, böyle bir sistemde, bir kullanıcı bir ağ planı için ilk kez kaydolduğunda, kullanıcının bilgisi ile birlikte bir öncü artırma/biriktirme (top-up) işlemi yaratılacağını belirtiyor. Bu veriler daha sonra firmanın “top-up düğümleri” dediği düğümlerden oluşan bir blockchain’de saklanacak.

Daha sonra, kullanıcı daha fazla veri aktarmaya yönelik talepler gönderdiğinde, China Mobile, kullanıcı hesabındaki fonları borçlandıracak; bu noktada blockchain düğümleri, işlemi kullanıcı hakkında tuttuğu bilgilere dayanarak doğrulayacak. Doğrulamanın ardından, China Mobile, talebe göre kullanıcıya daha fazla mobil veri tahsis edecek.

Sistem, bu şekilde bir kullanıcının işlem geçmişinin merkezden uzak bir kayıt zincirini muhafaza edecek.

Dosyalamada China Mobile, şirketin hızla artan sayıda mobil cihazla karşılaştığını ve sonuç olarak müşterilerden gelen veri taleplerinde ortaya çıkan keskin bir artışla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Şirket, önerilen teknolojinin potansiyel avantajları hakkında şunları söyledi:

“Merkezi bir yapı, bir sistemin güvenliğini, gizliliğini ve anonimliğini tasarıma entegre etmesi gerektiği için önemli bir güvenlik ve güven maliyetini dayatıyor… ki bu da teknolojinin yenilenmesinin zorluğunu kaçınılmaz olarak yüklenen daha yüksek bir bakım maliyeti ile artırıyor. Mobil veri dağıtımını yönetmek için yeni bir merkeziyetsiz teknolojiye ihtiyaç var.”

Amerikan Ulusal Basketbol Ligi NBA’de başkanlık görevini yaklaşık 30 yıl gibi süreyle yapan ve bir süre önce koltuğunu Adam Silver’a teslim eden David Stern, emekliliğin tadını çıkarırken, bir yandan da yeni projeler ile ilgili çalışmalar yapıyor.

Amerikan basınında çıkan haberlere göre, Stern’ün, Blockchain temelli bir canlı maç yayını platformu olmayı hedefleyen SportsCastr adlı girişime destek verdiği belirtilirken; girişimin ise bu işte FanChain adı verilen bir kripto parayı kullanmayı düşündüğü kaydedildi.

Canlı Maç Yayınları İçin ICO Yapılacak
Daha önce kripto para sektörü hakkında lale çılgınlığı benzetmesini yapan Stern’ün sektör hakkındaki fikirleri ise değişmiş görünüyor. Son dönemde merkezi olmayan muhteşem bir teknoloji olarak tanımladığı Blockchain’e olan ilgisini devam ettirmek ve bu sektörde iş yapmak isteyen Stern, ERC-20 destekli bir tokenin ICO’su için de kolları sıvamış durumda. Stern, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

”Blockchain teknolojisine başta soğuk bakıyordum ancak daha sonra bu teknolojinin tüm sektörlerde büyük iş yapacağını düşünmeye başladım ve buna inanıyorum. Spor sektörü de bunlardan birisi ve bu alanda bir iş yapmak çok güzel olabilir.”

Teknolojik alanda yaptığı devrimlerle adından sıkça söz ettiren Stern, Amerika’nın en önde gelen spor figürlerinden birisi. Geçmiş dönemde yasal bahis süreçlerini ülkeye ilk getiren isim olan ve bu noktada büyük bir iş başaran Stern, dahasonra da bu bahis sitelerini mobil platformlara taşıyarak bir başka büyük işin altına daha imza attı. Kripto paralara başta soğuk baksa da, Stern’ün yapacağı bu hamlenin çok önemli bir yere sahip olacağı da kulislere konuşulan bir diğer konu.

2014 yılında görevini Adam Silver’a devreden Stern, 1980’lerin ortasında devraldığı NBA’i bambaşka bir marka haline getirmeyi başarırken; özellikle de ligin dünya çapında olan popülaritesini inanılmaz derecede arttırmayı başardı. Stern’ün yönetiminde NBA takımlarının gerek fiyat olarak değerleri, gerekse de bilinirlikleri çok çok yüksek derecede artarken, NBA organizasyonu da başta yayın gelirleri olmak üzere son dönemde çok büyük bir atılım yaparak milyar dolarlık kar marjları açıkladı.

Kulislerde, Stern’ün NBA’de başardıklarını FanChain için de başarması halinde, yeni kurulan şirketin inanılmaz bir güç kazanacağı yorumları yapılıyor.

Projenin yatırımcıları arasında sadece David Stern yer almıyor. Aralarında NBA All Star oyuncusu Steve Smith, Syracuse Üniversitesi baş antrenörü Jim Boeheim ve NFL oyuncusu Vernon Davis’in bulunduğu birçok isim de bu girişime yatırım yapmış durumda.

5 Haziran tarihinde Bloomberg Businessweek ile yapılan bir röportajda, Nasdaq Inc‘nin CEO‘su ve başkanı Adena Friedman kripto para birimlerinin ”heyecan döngüsünün doruğunda” olduğunu ve yakın zamanda ”İnternet’in finansal elemanı” olabileceğini belirtti.

Nasdaq’ın dağınık teknolojilere ve kripto para birimi gibi araçlara nasıl baktığı konusunda konuşan Friedman, şirketin kripto para birimlerine ne zaman dahil olacağı veya dahil olup olmak istemediği konularında araştırma odaklı bir yaklaşım yanlısı olduğunu belirtti. Friedman kendisinin kripto para yapılanmasının şirketin anlayabileceği bir seviyeye gelmekte olduğunu ve İnternet’in finansal elementi olmaya çok yaklaştığını ifade etti.

Friedman kripto para birimlerinin ”çok spekülatif bir varlık sınıfı” olduğunu vurgulayıp doğal olarak uluslararası ticaret açısından herhangi bir amaca veya temele sahip olmadığını belirtti.  Adena kripto para birimleri daha olgun bir hale geldiğinde ”ticari işlemlerin meydana gelmesi için daha kusursuz bir yol” sağlayacaklarını da ekledi. Adena hangi kripto para biriminin bu ”fırsatı yaratacağını” bilmediğini belirtmesine rağmen zamanla ”bu kullanım alanına” sahip olacaklarını ifade etti.

Friedman kripto para birimlerinin endüstri içerisindeki bir çok katılımcı ile birlikte ”heyecan döngüsünün doruğunda” olduğunu belirtti ve Nasdaq’ın ise bazı kripto para borsalarına piyasa bilgisi ve gözlemleme teknolojisi sağlayarak bu endüstri içerisindeki yerini alma fırsatını ele geçirdiğini de belirtti.

Blockchain hakkındaki görüşlerini de belirten Friedman, teknolojinin gerçekten büyüyebilecek potansiyele sahipken şu an için kendilerinin sahip olduğu aşırı yüksek ticari hacmi destekleyecek kadar büyümemiş olduğunu ancak yine de bazı piyasalara yardım edebileceğini ifade etti.

Friedman:

”Otomasyon sistemi yerine kağıdın kullanıldığı yerlerde ve özel menkul kıymetler gibi her şeyin çekmece gibi bir yerde tutulduğu ve çok kötü kayıt tutma şartlarının bulunduğu yerlerde, ciddi anlamda işe yaramazlık ve verimsizlik mevcut. Bu sebeple blockchain’i gerçekten uzun vadeli anlaşma döngüleri bulabileceğiniz özel piyasalara yaymalıyız ve blockchain’in bu uzun vadeleri kısaltmasını sağlamalıyız.”

CEO blockchain kulllanımının uygun olduğu önemli fırsatlar gördüğünü belirtip şu açıklamalarda bulundu:

”Ben bunun etkileyici bir teknoloji olmaya devam edeceğini düşünüyorum ve uzun döneme yayıldığında ciddi anlamda bir karışıklığa sebebiyet verebilir. Blockchain’i uygulaması zor çünkü bunu yapmak için bütün ağa aynı anda uygulamak gerekir, ancak ben bunun zaman içerisinde bizim işletmelerimiz için çok ilginç bir güç olabileceği kanısındayım.”

Nisan ayında Friedman, gelecekte eğer piyasa daha iyi düzenlemelere sahip olursa, Nasdaq’ın kripto para işlemleri yapılabilecek bir platform olabileceği sinyallerini vermişti.

”Nasdaq zaman içerisinde kesinlikle bir kripto para borsası olmayı gözden geçirebilir.

Buna ek olarak Friedman Nisan’dan daha yakın bir zamanda da konu hakkında açıklamalarda bulunmuştu.

 Boss Files isimli son CNN podcastinde konuşan Friedman, kripto paraların ”para birimi dünyasındaki atılması gereken sıradaki doğru adım” hissini uyandırdığını çünkü ”küreselleşmiş ödeme mekanizmasının” sınır ötesi dijital ekonomi için tabir-i caizse, cuk diye oturan bir konsept olduğunu belirtmişti.

Bitcoin Core geliştiricisi Wladimir van der Laan, Microsoft’un GitHub’u satın almasının, Bitcoin’in kod deposunu GitHub’tan alıp bağımsız bir platforma taşımasının tartışılmasını gerektirdiğini söyledi.

Microsoft ile GitHub arasında bir satın alma anlaşması oluşturulduğuna dair ilk haberler hafta sonu ortaya çıkmaya başlamış ve iki şirket bu pazartesi günü 7.5 milyar dolar değerindeki anlaşmayı duyurmuştu.

Microsoft’un açık kaynaklı inisiyatifler konusunda dikkat çekici bir sicili olduğu için, bu hareketin teknoloji çevreleri açısından tartışmalı olduğu kanıtlandı. Şirket, şu anki CEO’su Satya Nadella‘nın yönetiminde açık kaynak kodlu geliştirmelerle haşır neşir olma konusunda daha iyi, ancak eski CEO Steve Ballmer’ın “Linux’un kanser olduğu” iddiası, yaklaşık yirmi yıl sonra hala ekşi bir tat bırakıyor.

Bu geri tepme özellikle kripto para birimi konusunda artış gösterdi. GitHub, kar amacı güden bir şirket olmasına rağmen açık kaynaklı projeler için bir dizi ücretsiz hizmet sunuyor ve neredeyse her kripto para birimi protokolünün kaynak kodunu barındırıyordu.

Birçok kişi, satın alma işleminin kripto para birimleri üzerinde çok az etkisi olacağını söylerken, yalnızca küçük bir azınlık Microsoft’un kullanıcı deneyimini geliştiriciler için daha iyi hale getirecek yeni özellikler ekleyebileceğini öne sürüyor.

Bununla birlikte, Bitcoin Core GitHub deposunun baş koruyucusu Wladimir van der Laan, Twitter‘da bu hareketin platform için “uzun ve acı bir yolun başlangıcı” olduğunu ve Bitcoin projesinin kaynak kodunu başka bir yere taşıması gerektiğini belirtti:

Bitcoin deposunun yeni bir platforma taşınmasının gerekip gerekmediği sorulduğunda, “Evet” cevabını veren van der Laan, şöyle devam etti:

“Gerçek anlamda acele etmeyin, ancak bunun sistemin modasının geçmesiyle sonuçlanacak uzun süren, acılı bir yolun başlangıcı olduğunu düşünüyor ve muhtemelen Codeplex’in yaşadıkları gibi bitmesini bekliyorum. Açık olmak gerekirse, şimdiden birçok Bitcoin çekirdek geliştiricisi, uzun vadeyi düşünerek bağımsız olarak barındırılan altyapılara geçmeyi tercih etti. Bu, çöküşü hızlandırabilir de, hızlandırmayabilir de.”

Kuşkusuz, tartışmalı duyurular genellikle kullanıcılar arasında geri tepmeye neden oluyor, en yüksek seslerden bazıları harekete geçme iddialarını gerçekleştirecek kadar yaşayamıyor. Bununla birlikte, Van der Laan, ücretli GitHub aboneliğini iptal ettiğini ve kişisel Bitcoin git deposunu bir TorV3 gizli hizmeti aracılığıyla kullanıma sunduğunu söyledi:

“Microsoft’un vergi aldığı bir şeye dönüşmesinin ardından bu ürüne para vermenin artık bir anlamı yok.”

Ethereum’un madencilik protokolünde yaşanması beklenen değişimin ilk adımları atılırken, bu durumun şu anda Ethereum camiasında ciddi bir heyecan yarattığı kaydedildi.

Nisan ayında kamu oyu ile paylaşılan ve dünyanın en büyük ikinci Blockchain’indeki veri transferi işlemlerini bambaşka bir boyutta yapmaya olanak tanıyacak olan yeni yazılımın yarattığı heyecan giderek artarken, konuyla ilgili test süreçleri ise devam ediyor.

Ethereum geliştiricileri, bu Casper adı verilen yeni yazılım ile ilgili olarak yaptıkları çalışmalara devam ederken; çıkan haberlerde geliştirici ekibin hem yeni hem de eski protokolleri bir potada eriterek iş yapmak istedikleri belirtiliyor. Yeni dönemde, bu iki protokolün de güçlü yanları devreye sokularak, ağın beklenmeyen ataklardan korunması ve güvenliğinin sağlanması hedefleniyor.

Yeni dönemde, akıllı kontratlar ve madencilerin görev tanımında -ya da isminde- bir değişikliğe gidilerek bu ismin ‘onaylayacılar’ olarak değiştirilmesi bekleniyor. Madencilik süreçlerinin eskisi gibi devam edeceği ve yine madencilerin gönderimlerin selametini sağladıkları sürece ödül almaya devam edecekleri belirtilse de, sisteme eklenecek yeni süreçler ile birlikte sürecin daha da ilerlemesi ve gelişmesi de gündeme gelmiş durumda.

Ethereum geliştiricilerinin sisteme zorluk kat sayısını arttıracak bir süreç eklemeyi düşündüğü ifade edilirken; şu andaki blok zamanlarına göre bu özelliğin ise 2 yıl sonra gündeme gelmesi bekleniyor. Hisse ispatı (PoS) temelli yeni modele de geçilmesi ile birlikte, Ethereum madenciliğinde yepyeni bir dönemin başlaması bekleniyor.

Zaten bu ve daha birçok şey, Ethereum projesinin yol haritasında yer alsa da, esas önemli nokta bu akıllı kontratların ve yeni eklenmesi beklenen kodların Ethereum’un önemli aktörleri tarafından denenmeye başlaması. Özellikle Parity’nin ve Geth’in kodu test netler üzerinde denemeye başlaması, şu an için büyük bir yankı uyandırdı bile.

Casper’ın en önemli isimlerinden birisi olarak da gösterilen Danny Ryan da, bu süreci doğrularken, Parity ve Geth’in başını çektiği en önemli müşterilerinin daha şimdiden süreci test etmeye başladıklarını duyurdu. Bu durumun Ethereum için önemli bir gelişme olduğunu belirten Ryan, özellikle de ASIC cihazlar ile başlayan madencilik tartışmalarının ışığında bu gelişmenin önemine dikkat çekti.

Bilindiği üzere yeni çıkan ve adeta kapış kapış gidip karaborsaya düşen madencilik odaklı ekran kartları, ASIC’ler, Ethereum madencilerinin büyük tepkisini çekmiş; madenciler bu cihazların büyük firmaların eline geçtiğini ve bunun da bireysel madenciliği bitirerek; madenciliğin dağıtılmış doğasına son vereceğini iddia etmişti.

Casper’ın white paper’ının yayınlanmasından bir sene sonra büyük aktörlerin denemeye başladığını belirten Danny Ryan, bu durumun müşterilerin de hisse ispatlı modele geçmeyi ne kadar istediklerini ortaya koyduğunu belirtti. Ryan, şöyle konuştu:

”Açıkçası hisse ispatlı model, bizim için en başından beri nihai hedefti. Topluluğumuzun ve katılımcılarımızın da, bu noktada bizimle aynı heyecanı paylaştığını görmek gerçekten de çok sevindirici. Bakalım önümüzde bizi neler bekliyor…”

Başka Görüşler
Yeni yazılımı destekleyen farklı görüşler ve yeni yazılımı öne çıkaran farklı parametreler de, Ethereum camiası arasında sıklıkla dile getiriliyor.

Bununla birlikte Casper ekibi eleştrileri de takip ediyor. Bu noktada sistemde yaşanacak aksaklıkları, etkili bir geri bildirim mekanizması ile hemen çözmek isteyen Ethereum yetkilileri, topluluğun bu noktadaki gürşlerini de çok çok önemsediklerini, hemen her fırsatta dile getiriyorlar.

Ethereum topluluğu ise daha şimdiden bazı sorunları tespit edip bunu ilgili kişilerle paylaştı. Örneğin, kodun bir bölümünün, ağ üzerinde sahte gönderimler yapmaya olanak sağladığı keşfedildi ve bu sorun giderildi. Konuyla ilgili konuşan Parity – Casper entegrasyonunun tepesindeki isim Wei Tang de, Casper ekibinin bu konuda hayli ciddi olduğunu ve hataları hemen tespit edip düzeltme noktasında canla başla çalıştıklarını belirtti.

Tang, ekip olarak da sürece katkıda bulunup yanlışları düzeltebilmek için var güçleriyle çalıştıklarını belirtirken, bu noktada gerek Casper geliştirici ekibinin, gerek Parity ekibinin gerekse de Geth ve diğer aktörlerin ekiplerinin birlikte çalışarak en iyi sonucu elde etmeleri gerektiğini belirtti.

Tüm herkesin kollektif bir şekilde çalışması ile birlikte sürecin hem daha efektif, hem daha şeffaf hem de daha başarılı idare edileceğini belirten Tang, zaten şu anda da böyle davrandıklarını kaydetti.

Daha Fazla Test Net
Wei Tang, Parity olarak şu anda test aşamalarında olduklarını ve sistemin nasıl optimize edilebileceği üzerine kafa yorduklarını belirtti. Tang, şu aşamada blokların nasıl oluştuğunu, oylarımn nasıl kullanıldığını ve akıllı kontratların fonksiyonlarını iyice anlamaya çalıştıklarını ifade ederken, yeni sistemin eskisine göre artıları ve eksilerini de bir ekip olarak ele aldıklarını ve değerlendirdiklerini kaydetti.

Bu test aşamasında hem Parity hem de Geth ekibinin şimdilik iyi sonuçlar elde ettiğini belirten Wei, sürecin iyi gittiğini ifade etti.

Parity’nin testneti ile ilgili konuşan Danny Ryan ise, şunları söyledi:

”Parity’nin test neti ile ilgili olarak heyecan duyduğumu belirtmeliyim. EIP 1011’i tam anlamıyla kullanacak olan ilk grup olacaklar, en azından şu an öyle görünüyor. Daha fazla müşteri bu sisteme geçtikçe, onlara ya Parity’nin ağına katılmalarını söyleyeceğiz ya da yeni bir test net üzerinde çalışacağız.”

Wei Tang ise, Parity’nin test netininn ilk olduğunu ancak son olmayacağını belirterek şöyle konuştu:

”Parity Casper test netinin son olmayacağını açıkça söyleyebilirim. Daha süreç devam ediyor ve uzun bir süreç olacak. Casper’ın, Consensus protokolünden sonra ciddi değişiklikler barındırdığı çok açık ve biz de tam da bu sebepten dolayı çok daha dikkatli olmalıyız. Optimizasyon ve efektiflik konusunda yeni parameterler de işin içine girdi ve bunların da düşünülmesi gerekiyor.”

Danny Ryan da, Wei Tang ile benzer fikirlere sahip. Ryan, bu noktada Casper için aceleci davranmanın kimseye bir katkısı olmayacağını belirtiyor. Ryan’a göre akıllı kontrat; Ethereum yakın gelecekte gerçekleşecek hard forku Constantinople’de kullanılmayacak. Ryan, şu aşamada tüm Ethereum müşterilerinin bu süreci test etmeleri gerektiğini belirtirken, ancak onun sonrasında bu değişikliğin gündeme geleceğini belirtti.

Başarılı geliştirici, sözlerini şöyle sonlandırdı:

”Parity ekibi müthiş bir iş çıkardı ve Geth ekibiyle de olan çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Her şeyi tamamen netleştirmeden bu konuda radikal adımlar atmak istemiyoruz, bu hiç mantıklı bir şey olmayacaktır. Önümüzdeki süreçte hızlı ama emin adımlar atarak, süreci iyi bir şekilde yönetmeye devam edeceğimizden, kimsenin şüphesi olmasın.”

Fundstrat Global‘in Araştırma Bölümü Başkanı ve Yönetici Ortağı olan Tom Lee, CNBC’nin Fast Money programına katıldı ve bir çok Bitcoin ayısının (ayı piyasası göndermesi) yanılgılarını adeta yerle bir etti. Bitcoin için yapılan Google araştırmalarının %75 düşüş yaşaması ve ticari hacmin 78 bin seviyelerine düşmesi ile Bitcoin değeri takılı kaldı ve hala 10.000 dolar seviyelerine çıkamıyor. Bütün bu olaylar ile beraber her şey Bitcoin’in aleyhine gözükse de Tom Lee bütün bunların aksini iddia etmekte.
Lee Google aramalarındaki düşüşün Bitcoin konusunda önemli bir gösterge olmadığını ve bunların sadece küçük sinyaller olduğunu ifade etti.

Konu ticari hacme geldiğinde ise bunun Aralık ayında %80 gibi bir düşüş yaşadığını belirtip bunun Bitcoin için o yıl geçerli parabolik bir piyasa rahatlaması olduğunu belirtti. Buna ek olarak ticari hacmin geçen yılın yıl ortası hacmi ile karşılaştırıldığında %40 daha yüksek olduğunu da ekledi.

Lee fiyat konusunda Bitcoin’in grafikleri alt üst eden bazı teknik sıkıntılar yaşadığını ve tüm ihtiyacı olanın ise sadece 10 gün boyunca bunları çözüp yükselmesi olduğunu belirtip bu 10 günün 2018 yılının sonunda olabileceğini umduğunu söyledi.

Kendisine Bitcoin’in beklenenden daha düşük performans gösterip göstermediği sorulduğunda Lee, Bitcoin ve diğer koinlerin ilişkili olduğunu ancak ICO’lara baktığımızda durumun farklı olduğunu belirtti. Bitcoin için olan talebin 10 milyar dolar seviyesinde olduğu bir dönemde ICOların geçen yıl içerisinde sadece bunların yarısı kadar bir talep gördüğünü de ifade etti.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunun önemli isimlerinden olan Valerie Szczepanik geçtiğimiz günlerde terfi ettirilerek danışman pozisyonuna getirilmişti. Tom bu yeni atamanın farklı düzenleyici çerçevelere gebe olduğunu düşünüyor ve Bitcoin fiyatları hakkında ise oldukça emin. Başarılı yatırımcı Bitcoin’in ABD piyasası dışında da iyi bir hacme sahip olmasından dolayı baştan aşağı bir düzenlemeye maruz kalmayacağını düşünmekte.

Kendisinin konu hakkındaki görüşleri şu şekilde:

”Bitcoin gerçekten çok iyi bir tasarruf aracı ve dijital işlemler konusundan çok başarılı. Menkul kıymet konusunda çok başarılı bir örnek.”

Tom Lee buna ek olarak son 10 yıl içerisinde trilyonlarca dolarlık işlemlerin yapıldığı platformda, tek bir kişinin bile blockchain üzerinde sahtekarca bir girdide bulunamadığını belirtti.

Buna ek olarak madencilik konusundaki masrafların ise 1.0 dolardan 6.000 dolar seviyelerine çıktığını ve bu artışın zaman geçtikçe bazı faktörlere bağlı olarak madencilik ücretinin de artacağı anlamına geldiğini belirtti.

Bakalım piyasanın ilerleyen günlerinde bizi ve Tom Lee’yi neler beklemekte...