Çin’de kripto paralar ile ilgili yasaklamalar birbiri ardına devam ederken sıradaki yasak bir sosyal medya devinden geldi.
Çinli sosyal medya mesajlaşma ve mobil ödeme uygulaması olan WeChat, Çin’de kripto para birimi ve blockchain teknolojisi ile ilgili olan orijinal içeriklerin tümünü yasakladığını duyurdu.





Çin’in sosyal medya devi, çoğunlukla blockchain ve kripto para ile ilgili içeriğe odaklanan çeşitli hesapları kalıcı olarak yasakladı. Yasağın ana sebebi olarak da ICO’ların ve kripto para birimi ticaretinin teşvik edilmesini gösterdi.

Çin Halk Bankası (PBoC), 2017 Eylül ayında ICO’lara ve fiat para biriminden kripto para birimine ticaret yasağı getirmişti. Bununla birlikte bireylerin ve işletmelerin de yasadışı tokenlar için bir bağış toplama faaliyetinden kaçınmaları gerekiyordu. Kripto para ile ilgili tüm mobil uygulama ve internet siteleri de aynı şekilde telekomünikasyon departmanı ve ülkenin siber uzay yönetimi tarafından kapatılmıştı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da yine aynı alanda faaliyet gösteren tüm lisansları iptal etmişti.

Birbiri ardına gelen bu yasaklar ile kripto para borsaları merkezlerini yeniden konumlandırmak zorunda kalmıştı. OKEx, BTCC ve Huobi gibi isimler platformlarını başka ülkelere taşımışlardı.

Bütün bu yasakların üzerine hükümet, anlık mesajlaşma uygulamaları için de bir dizi kural yayınladı. “Anlık Mesajlaşma Araçları için Kamu Bilgi Hizmetlerinin Gelişim Yönetimi Hakkında Geçici Hükümler” adı altında yayınlanan bu 10 maddelik kurallar dizisinde şöyle deniyor;

Kamuya bilgi sağlamak için kullanılan bir mesajlaşma uygulamasının hizmetinden yararlanan kullanıcıların, hükümetin koyduğu kural ve yönetmeliklere uyması gerektiği belirtilmektedir.

Ayrıca kullanıcılar belirtilen kurallara uymazsa mesajlaşma servis sağlayıcısının kullanıcıya karşı harekete geçme yetkisine sahip olduğu da belirtilmiş. Bu harekete geçiş bir uyarı vermek, bir kısıtlama koymak, kullanıcıyı sosyal medya platformundan uzaklaştırmak ve hizmetleri kullanması için tamamen yasaklamak olabilir.

Japonya günümüz dünyasında kripto paralara en ılımlı yaklaşan ülkelerden biri olarak sayılabilir. Japonya’daki bir yetkilinin yaptığı yeni açıklamalara göre de ülkenin bu ılımlı yaklaşımı uzun bir süre daha devam edecek. Japonya’nın finans alanındaki otoritesi olan Finansal Hizmetler Kurumu’nun yetkililerinden Toshihide Endo, ülkedeki yetkililerin “kripto para sektörünü kapsamlı şekilde dizginlemek gibi bir niyetlerinin olmadığını” söyledi.

Sektör Bastırılmayacak

Reuters’a bir röportaj veren Endo, FSA’nın hem kripto para sektöründeki yatırımcıları korumaya hem de sektördeki yeniliklerin önünü açmaya çalıştığını söyledi. Endo ayrıca kripto para sektörünün gerekli düzenlemelerle birlikte büyümesini, olgunlaşmasını görmekten memnun olacağını belirtti.

Japonya merkezli kripto para borsalarından olan Coincheck bundan birkaç ay önce 530 milyon dolarlık bir saldırıya maruz kalmıştı ve Japonya’daki yetkililer bu saldırı sonrası kripto para sektörünü çok daha yakından takip etmeye, çok daha katı bir şekilde düzenlemeye başladılar. FSA, Temmuz ayında yaptığı açıklamalarda kripto para borsalarını Ödeme Hizmetleri Yasası’na göre değil Finansal Araçlar ve Borsalar Yasası’na göre düzenlemeyi düşündüğünü belirtti. Eğer FSA bu düşüncesini hayata geçirirse kripto paralar artık finansal ürünler olarak değerlendirilebilirler.

Ülkede şu anda hükümet tarafından resmi olarak onaylanmış olan 16 adet kripto para borsası bulunuyor ve bu borsalar Japonya Dijital Para Borsası Birliği’ne üye durumdalar. Coincheck saldırısı sonrasında kurulmuş olan bu birlik, kripto para sektörünü iyileştirmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor.

Japonya Coincheck saldırısı yaşanmadan önce de kripto para sektörünü düzenlemek için adımlar atıyordu ancak o zamanki sürecin biraz yavaş ilerlediğini söyleyebiliriz. Coincheck saldırısı yaşandıktan sonra ise ülkedeki yetkililer sektörle ilgili çok daha hızlı kararlar almaya başladılar. Japonya’daki kripto para sektörü şu anda bir ‘restorasyon’ sürecinde sayılabilir. FSA yetkililerinden Endo’nun yaptığı açıklamalara bakacak olursak da ülkedeki yetkililer sektörün bu süreçten olabildiğince ‘gelişmiş’ bir şekilde çıkmasını istiyorlar.


KAYNAK:  japonya-kripto-para-sektorunu-dizginlemeye-degil-buyutmeye-calisiyor-24645.html

Tulsi Gabbard, ABD‘de kripto para yatırımı yaptığını açıklayan ikinci kongre üyesi oldu. Gabbard’dan önce Cumhuriyetçi Parti üyelerinden olan Robert Goodlatte kripto para sahibi olduğunu açıklamış, bu yönde mal beyanı yapan ilk kongre üyesi olmuştu.

Demokrat Parti üyesi olan Tulsi Gabbard, Çarşamba günü yaptığı mali beyanda Ethereum ve Litecoin gibi kripto paralara 1,001$-15,000$ değerinde yatırım yaptığını açıkladı.

Gabbard, kripto para sahibi olduğunu açıkladığı raporda söz konusu kripto paraları 12 Aralık 2017’de satın aldığını ve o zamandan beri bu yatırımdan herhangi bir gelir elde etmediğini belirtti.

ABD’deki Parlamento Ahlak Komitesi, 18 Haziran’da bir bildiri yayınlayarak 1,000$’dan daha değerli kripto para yatırımı olan yasa yapıcıların, kripto para sahibi olduklarına dair bir açıklama yapmalarını talep etti. ABD’deki yasa yapıcıların, Komite’nin talebi doğrultusunda kripto para sahibi olduklarına dair bir mali beyan yapmaları gerekiyor.

Komite bu bildiriyi yayınlamadan bir ay önce Cumhuriyetçi Parti üyelerinden Goodlatte konuyla ilgili bir beyanda bulunarak Bitcoin, Ethereum ve Bitcoin Cash gibi kripto paralarda 17,000$-80,000$ değerinde yatırımı olduğunu açıkladı.

Yatırımcı Üyelerin Sayısı Artabilir

Zaman içerisinde daha fazla kongre üyesinin kripto para yatırımı yaptığına dair bir açıklama yaptığını görebiliriz. Mesela Blockchain Kongre Toplantısı’nı kurmuş olan, Blockchain teknolojisinin yayılması için yasal mücadeleler veren Jared Polis, kripto para sahibi isimlerden olabilir.

Kripto para piyasasının toplam değerinin 20 trilyon dolara kadar çıkabileceğini söyleyen Senatör Mark Warner da kripto para sahiplerinden olabilir.

Güney Kore merkezli LG’nin alt şirketi olan LG CNS, şirketin ürün yelpazesini geliştirmek için yedi farklı alanda çalışmalar yapacağını duyurdu. Bu alanlardan biri de Blockchain teknolojisi.

LG CNS Blockchain, Yapay Zeka, Nesnelerin İnterneti, akıllı şehir, akıllı fabrika, robot hizmeti, akıllı enerji gibi yedi farklı alanda yedi farklı platform oluşturmayı ve böylece dördüncü sanayi devrimine ayak uydurmayı planlıyor.

LG CNS, konuyla ilgili yayınladığı basın duyurusunda söz konusu planın “dördüncü sanayi devriminin temelinde yatan teknolojiyi, müşterilerin güvenebileceği bir platform haline getirerek müşteri ilişkilerinde dijital dönüşümü sağlamak için” hazırlandığını açıkladı.

ZDnet gibi haber kaynaklarına göre LG CNS, bu yılın sonunda henüz detayları açıklanmamış bir “bulut platformu” da oluşturmayı planlıyor.

LG CNS’nin Blockchain teknolojisiyle önceden çalışmalar ıolmuştu. Şirketin müşterilere “kişisel kimlik doğrulama ve online ödeme süreçlerinde kullanılabilecek yeni bir kimlik türü ve merkezsiz bir kimlik doğrulayıcı” sunmak için oluşturduğu Monachain adlı bir Blockchain platformu da bulunuyor.




KAYNAK:  https://koinbulteni.com/elektronik-devi-lgden-yeni-girisim-blockchain-yapay-zeka-nesnelerin-interneti-24643.html

Günlük dört milyar doların üstünde işlem hacmine sahip olan kripto para borsası BitMEX, Hong Kong'daki bir gökdelende aylık kiranın yaklaşık 600 bin dolar olduğu bir ofis kiraladı.

Bu yılın başından beri kripto para piyasasındaki yüzde 60'ı aşan düşüş yatırımcılar için olumsuz bir durum olsa da kripto para borsaları bu durumdan pek etkilenmiş değil. Her geçen gün daha fazla kullanıcının katıldığı kripto para borsası BitMEX de Bitcoin ve diğer kripto para birimlerindeki düşüşe rağmen kazançlarını artırmaya devam ediyor.

 
Finans devlerine komşu oldu Bitcoin, Ether, Ripple, EOS, Bitcoin Cash, Litecoin, Cardano ve Tron ile işlem yapılmasına olanak sağlayan borsa sunduğu kısıtlı sayıda kripto para ile pek çok rakibinin gerisinde. BitMEX'i önemli yapan unsur ise kaldıraçlı işlem yapma imkanı sunuyor oluşu. Kullanıcılara bakiyelerinin 100 katına kadar alım/satım işlemi yapma imkanı sunan borsa bu haliyle adeta kripto para piyasasına yön veriyor. Borsanın son 24 saatteki işlem hacmi ise 4 milyar doların üstünde.
 
Borsanın kiraladığı yeni ofis, işlem hacmine yakışır cinsten olsa da kiralama ücretiyle dudak uçuklatıyor. Hong Kong basınında çıkan haberlere göre şirket, Hong Kong'un gözde iş merkezlerinden Cheung Kong Center'ın 45. katını kiraladı. Goldman Sachs, Barclays ve Bank of America gibi dünyanın önde gelen finans kuruluşlarına da ev sahipliği yapan gökdelende, BitMEX 20 bin metrekarelik bir alana sahip olacak.
 
Aylık 573 bin dolar ödeyecek 2011 yılında aynı gökdelende kiralama bedeli metrekare başına 210 Hong Kong doları(26.75 dolar) olarak belirlenmiş ve gökdelen dünyanın en pahalı ofisi seçilmişti. 2014 yılında ise BitMEX, gökdelenin zemin katının yarısını metrekare başına 205 Hong Kong doları ödeyerek kiralamıştı. Bu sefer gökdelenin 45. katını tamamen kiralayan şirket, metrekare başına 225 Hong Kong doları ödeyecek. Bu da aylık kiralama bedelinin 573 bin dolar civarında olacağı anlamına geliyor.


KAYNAK:  https://www.donanimhaber.com/kripto-para/haberleri/Kripto-para-borsasi-BitMEX-dunyanin-en-pahali-ofisini-kiraladi.htm

This week hundreds of US business leaders will head to Washington DC in a bid to convince the Trump administration not to impose additional tariffs on imported Chinese goods.

The White House has already increased charges on $34bn (£26.4bn) worth of Chinese products, and is set to impose tariffs on a further $16bn (£12.4bn) of goods on Thursday.

The US has also threatened a third round of tariffs on $200bn (£155bn) worth of Chinese imports, listing more than 6,000 items including food products, minerals and consumer goods.

In a series of marathon sessions on Capitol Hill, industry representatives will outline how such a tit-for-tat trade war could hurt their companies, and in turn, American shoppers.

Here are some of the products they claim will be affected.


1. Children's bikes

"The proposed 25% increase on standard [non-electric] bikes will have a dramatic effect on the price of kids bikes," says Joe DeChamp of Hyper Bicycles, in written testimony submitted to the US Trade Representative Robert Lighthizer.

Such bicycles, Mr DeChamp says, are "readily available for less than $100, a price that allows almost all families to provide healthy recreation for their children".


2. Animal medicine
"The list covers products imported by animal health companies from China that represent crucial inputs for many veterinary medicines manufactured in the US," says Rachel Cumberbatch of the Animal Health Institute.

She adds that it can take up to four years to bring a new supplier on board. And as a result, "the new duties would increase the cost of manufacturing and hurt the competitiveness of US animal health companies".


3. Baby cots
"Increasing tariffs on juvenile bedding products would directly promote an increased risk to child safety," claims Sam Shamie, of the Delta Enterprise Corporation.

"Price increases for cribs and other juvenile products will drive consumers, particularly those of modest means, to turn to used and rebuilt products," he adds. "This is particularly dangerous with respect to juvenile products, since used or rebuilt goods generally will not meet current CPSC standards for children's products."


4. Roof tiles

"One of the main essential ingredients in our manufacturing process is the inorganic iron oxide pigment, as well as related colouring matter, that is produced in China," says Seamus Burlingame of Eagle Roofing Products.

The company imports around 20 million pounds of the stuff every year.

"If the proposed tariff increase becomes effective," Mr Burlingame warns, "we will have no choice but to pass these increased costs along to the American consumer".


5. Fridges, dehumidifiers and air conditioners
Danby Appliances has four factories in the US - in Ohio, Arizona, Alabama and New Jersey. But it wants the Trump administration to scrap proposed tariffs on Chinese refrigerators, freezers, dryers and indoor plant growers, to name a few.

"Any tariff would simply result in a cost of product increase to the US. consumer," says Jim Estill of Danby Appliances.

"Many of the products we sell are small and lower cost in nature and will impact the average working class resident, elderly and students the most."


6. Car tyres
The US Tire Manufacturers Association is one of many trade bodies protesting against the Trump administration's tariffs.

"Already, our suppliers are experiencing shortages that will affect our manufacturing operations in the US," says Tracey Norberg.

Additional trade constraints, she adds, could make it difficult to "secure the quality and quantity of materials necessary for tire manufacturing".


7. Handbags and luggage
Kenneth O'Brien of Gemini Shippers Group is particularly vocal in his opposition to tariffs on Chinese imports, which he says "will lead to the destruction of American jobs and the potential bankruptcy of U.S. small businesses".

He cites several examples.

"The duty rate for a simple infant warmth hat will increase from 7.9% to nearly 18%; the duty rate for typical inexpensive leather handbags common among working Americans will increase from 10% to 20%; and the duty rate for basic luggage used by everyday Americans will increase from 20% to 30%."

8. But some industries welcome the tariffs.

There are, however, a few trade bodies heading to Washington to cheer Donald Trump's stance on China. Some, such as the Southern Shrimp Alliance, are even appealing for more tariffs.

The organisation, which represents shrimp fishermen and processors in the coastal states of North Carolina, South Carolina, Georgia and Florida, to name a few, says Chinese imports represent a health risk to the American public, and to an industry that supports thousands of small and medium-sized family-run enterprises across the US.

"Antibiotic use remains prevalent in Chinese aquaculture," the Alliance says in its written testimony. "It should therefore be no surprise that China has, far and away, the worst record of any country regarding the presence of banned antibiotics in their seafood shipments to the US."




SOURCE: https://www.bbc.com/news/business-45270474

Brexit Secretary Dominic Raab has set out what he called "practical and proportionate" advice in case the UK leaves the EU without a deal.

The guidance includes instructions for businesses who could face extra paperwork at borders and contingency plans to avoid medicine shortages.

Britons visiting the EU could also face extra credit card charges.

Ministers say a deal is the most likely outcome but that "short-term disruption" is possible without one.

BBC political correspondent Chris Mason described the publication as a "vast swirling porridge of detail - much of it at a technical level, advising individual industries about the manner in which they are regulated in the event of a no-deal Brexit".

Labour said a no-deal outcome would be "catastrophic" and a "complete failure by the government to negotiate for Britain".

Just after the documents were released, Chancellor Philip Hammond reiterated a warning from his department of a 7.7% hit to GDP over the next 15 years under a no-deal Brexit scenario, in a letter to the Treasury Committee.

The timing of that release angered pro-Brexit MP Jacob Rees-Mogg, who said the Treasury was trying to stop Brexit, and that it consistently painted a bleak picture "because they are frightened of taking responsibility for managing the economy without the crutch of the EU".

What's in the no-deal Brexit plans?
In the 24 documents, which cover industries including medicine, finance and farming, it says:

The cost of card payments between the UK and EU will "likely increase" and won't be covered by a ban on surcharges
Businesses trading with the EU should start planning for new customs checks, and might have to pay for new software or logistical help
Britons living elsewhere in Europe could lose access to UK banking and pension services without EU action
UK organic food producers could face new hurdles to exporting to the EU
Pharmaceutical companies have been told to stockpile an extra six weeks' worth of medicine to ensure a "seamless" supply
The UK would continue to accept new medicines that have been tested in the EU
Low-value parcels from the EU would no longer be eligible for VAT relief
New picture warnings will be needed for cigarette packets as the EU owns the copyright to the current ones
Mr Raab said reaching a deal with the EU was the "overriding priority" and "by far the most likely outcome" but that "we must be ready to consider the alternative".

He also dismissed what he said were "wilder claims" about the impact of not reaching a deal, including that it could spark a "sandwich famine" in the UK.

"Let me assure you that, contrary to one of the wilder claims, you will still be able to enjoy a BLT after Brexit, and there are no plans to deploy the Army to maintain food supplies," he said.




The UK will cease to be a member of the EU on 29 March 2019.

With several sticking points remaining in negotiations, there has increasingly been talk of what happens if there is no agreement in place, including police chiefs warning of a risk to the public if the UK loses access to EU-wide crime databases and Bank of England governor Mark Carney saying no deal would be "highly undesirable".

Pro-Brexit campaigners have described the warnings as "Project Fear" - saying the UK has nothing to fear from leaving without a trade deal and falling back on World Trade Organization rules.

Conservative MP Jacob Rees-Mogg told the Today programme on BBC Radio 4 that such an arrangement "would suffice" and said the risks had been "absurdly overstated".

His fellow Brexiteer John Redwood said stockpiling six weeks worth of medical supplies was "a bit over the top" but that the government was being "ultra cautious".
Analysis by BBC deputy political editor John Pienaar

This didn't seem a comfortable moment for Dominic Raab.

The Brexit secretary campaigned for Leave, and is a true believer in the cause. Yet here he was, setting out plans to cope with a British failure to reach the kind of deal Brexiteers once claimed would be easy to accomplish.

Again and again, the Brexit department's guidance refers to the "unlikely event" of Brexit without an EU deal - but Dominic Raab conceded it could happen.

The risk was real. The International Trade Secretary, Liam Fox, has suggested that outcome is more likely than not.

The Brexit secretary may disagree on the level of risk, but could not deny that it would lead to higher costs and a fresh burden of red tape on businesses, scientific and medical research and individuals.

Read John's blog on the no-deal papers

Reaction to the no-deal papers
The European Commission said Brexit would lead to disruption "with a deal or without a deal".

"That's why everybody, and in particular economic operators, need to be prepared," it said.

The commission has already published its own assessment of no deal, saying there would be "no specific arrangement" for EU citizens living in the UK or for UK citizens in the EU and warning of "significant delays" at borders.

For Labour, shadow Brexit secretary Keir Starmer said Mr Raab's speech was "thin on detail, thin on substance and provided no answers to how ministers intend to mitigate the serious consequences of leaving the EU without an agreement".

"A no-deal Brexit has never been viable and would represent a complete failure of the government's negotiating strategy," he said.

Welsh First Minister Carwyn Jones said a no-deal Brexit would cause "huge disruption and serious, long-lasting economic and social damage", and Lib Dem leader Sir Vince Cable added: "This isn't project fear by critics of Brexit, this is the government itself and independent bodies pointing to the damage that will be caused."

The National Farmers' Union warned of a "disastrous" cliff edge scenario for the UK food supply chain.

Business group the CBI said: "These papers show that those who claim crashing out of the EU on World Trade Organisation rules is acceptable live in a world of fantasy, where facts are not allowed to challenge ideology."

Pointing to the possibility of new credit card charges, Lord Adonis of the People's Vote campaign, said: "Every time a new Brexit paper is published, more people are made worse off".

TUC general secretary Frances O'Grady said the reports confirmed no-deal Brexit was not a credible option, as it would be "devastating for working people".


SOURCE:  https://www.bbc.com/news/uk-politics-45274972