Bence evrende tamamen bir başımızayız ve bu bir simülasyon tarzı sanallık ile gerçeklik arasında bir yer... İster yüksek teknoloji deyin isterseniz sihir olarak adlandırın veya her ikisi birden olarak görün... Biraz derine inecek olursam ;
Üç boyutlu evrende bulunduğumuz noktadan 2 boyutlu olarak gözlem yapıyoruz fakat görüntülediğimiz objelere ne gitme şansımız nede onları farklı konumlardan görebilme şansımız var en basitinden her ne kadar gidilse de ayın diğer yüzünü dünyamızdan görme şansımız yok. Diyelim ki uzak bir galaksiyi gözlemliyoruz fakat o galaksinin bir yansıma veya tamamen hologram olmadığını bilemeyiz. Dini inanışı İslâmiyet olan birisi olarak ben, Hz. Ali'nin ''Dünya bir rüyadır öldüğünde uyanırsın...'' sözünün sürekli olarak altında bir şeyler aranması gereken somut ifadeden ziyade soyut anlamlar ve henüz o dönemde insanların anlayamayacağı boyutsal veya teknolojik anlamlar taşıdığını düşünüyorum... Muhtemelen kendisi de bunu Peygamber Efendimiz den duymuştur ve anlamını tam olarak çözemeden insanlara iletmiştir...
aslında tanrının düşündeyiz, o bizi düşünüyor ve algıladığımız tüm gerçeklik bu gibi ifade edilebilir bu düşünce. simülasyon evren teorisi.
rutherford'un atom altı parçacıkları deneyi, sicim teorisi ve maddenin gözlemciye göre dalga ya da parçacık olarak davranış göstermesi.
komleks yapının içinden çıkılmaz detayları ve beyin yakan noktaları.

tüm bunlar ekstra bir konumda olsa bile benim için bilimselliği kısmen zayıf kalıyor. evrende yalnız mıyız sorusunun yanıtına direk çare olmasa da termodinamik kanunlar işleyişinin başında bir elin olması yönünde teyit veriyor.
konuya çoğunluğun verdiği cevaba bir şey yazmak gerekirse; en iyi uzaylı mustafa toplaoğlu'dur, daha fazla benim diyen öne çıksın
